"Hamilesin? Baya baya hamilesin?" Can şaşkındı ve adeta donakalmıştı. Sanem onun bu haline güldü. "Evet, hamileyim. Bir bebeğimiz olacak." Can gülerek bir anda kucağına aldı Sanem'i, belinden sıkı sıkı tutarak etrafında döndürdü.
Sanem gülerek Can'a baktı. "Can yavaş, düşüreceksin beni."
Sanem'i yere indirdi. "Baba mı oluyorum ben şimdi?"
Emre aradan söze katıldı. "Devreleri yandı herhalde, hala anlamadı."
"Dalga geçme oğlum abinle," Can sevinçle Emre'ye sarıldı. "Baba oluyorum lan, baba."
Sanem ve Can herkese sevinçle sarıldılar. Can Nihat'la konuşurken Sanem kenarda oturmuş Can'ı izliyordu.
"E artık Mevkıbe annem patik örer torununa." dedi gülerek. Hem yüzü gülüyordu hem de gözlerinin içi.
"Patik yetmeez, ben torunum için daha da fazlasını yaparım. Annenle karşılıklı oturur öreriz, patiktiir yelektiir. Dimi Mihriban?"
"Öreriz tabii, bugüne bugün babaanne oluyorum ben."
Mihriban Can'a sarıldı. "Sağlıkla alın kucağınıza oğlum."
"Sağ ol annem, hepiniz sağ olun."
"Oğlum yol yorgunusunuz siz, isterseniz burada kalın bu gece."
"Bilmem ki Sanem nasıl isterse öyle olsun."
"Evimize gidelim."
"O zaman bu gecelik bizden bu kadar. İyi geceler herkese."
"İyi geceler Can oğlum."
-
Can ve Sanem evlerine gitmişlerdi. Sanem hamakta uyumak istediğini söyleyince Can ne yaptıysa da onu ikna etmeyi başaramamıştı ve kendini Sanem'le beraber hamakta bulmuştu.
"Üşüyor musun?"
"Nefesin içimi ısıtıyor."
"Sanem, ben çok mutluyum."
"Ben de, çok."
Can elini Sanem'in karnına yasladı. "Kız mı olsun istersin, erkek mi?"
"Birincisi kız."
"Doğru ya, kitaptaki hayal. Kahverengi saçlı, sana benzeyen, kitap okuyan bir kız çocuğu."
"Seninle benim çocuğumuz, ikimizin."
"Annesine benzesin, gözleri, burnu, dudakları, saçları. Annesi gibi güzel koksun, güzel baksın. Ama çok güzel olup babasını uğraştırmasın." Sanem'e bakıp güldü. "Kıskanırım."
"Peki, beni de kıskanır mısın?"
"Kıskanırım, hep kıskanıyorum zaten."
"Hııı, öyle mi Can Bey?"
"Öyle Sanem Hanım."
"Öpsem mi seni acaba? Acabaa? Acabaa?"
"Öpsen mi acaba?"
"Öpeyim en iyisi, yaklaş."
"Öp en iyisi." Can Sanem'e yaklaştı. Sanem Can'ın dudağına derin bir öpücük kondurdu.
"Hayal gibi bir gün değil mi?"
"Ama bu sefer gerçek. Tamamıyla gerçek." Burnuna öpücük kondurdu Sanem'in. "Haa bu arada, sen tam şu an bana hesap vereceksin Sanemcim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zümrüdüanka ile Albatros
Fanfictionİki insanın bir araya gelmesi o kadar çok şeyi anlatır ki. Mesela bir insana malını verebilirsin, mülkünü, paranı ve hatta bedenini bile. Mühim olan nedir? Mühim olan bütün bunlar bir yana; kalbini verebilmektir, aşkını verebilmektir. Verdiğin beden...