[bölüm 35 - girift]

1.7K 88 30
                                    

Hayat büyük bir girifttir aslında. Her gördüğümüz, her yaşadığımız, her hissettiğimiz öylesine karmaşıktır ki... Yorgun anılar, bitkin bedenler, kavuşamayan kalpler... Bunlar bizi biz yapan, bizi kendimiz yapan onca şeyden sadece birkaçıdır. Hayat hep güzelliklerden oluşacak değildir ya, nazar boncuğu deriz biz de kötü anılara. Kavuşamayınca isyan etmeyiz, kavuşmayı bekleriz sabırlıca. Elbet kavuşur kalpler, elbet kavuşur bedenler, elbet kavuşur dudaklar. Kokular karışır, aşk kokar. Bedenler karışır, aşk kokar. Ne olursa olsun aşk kokar her yer, aşk vardır her yerde. Aşkı sadece aşka inananlar anlar. Bizim gibi...


-

"Can..." Sanem Can'a bakıp doğrulmaya çalıştı.

"Hayır hayır, uzan. Yorma kendini." Sanem'in elini tuttu sıkıca, eline öpücükler kondurdu. "İyi hissediyor musun? Rahat mısın?"

"Başım ağrıyor sadece, bir de yorgun hissediyorum." Elini yavaşça kaldırıp Can'ın yanağına yasladı ve okşadı. "Sen iyi misin?"

"Sen iyiysen ben de iyiyim."

"Korktun mu?"

"Yoo, biliyordum iyi olacağını. Uyanmanı bekledim sadece." dedi Sanem'den gözlerini kaçırarak. "Hem şu an önemli olan sensin, sen iyi ol yeter."

"Yalan konuşma, biliyorum endişelendiğini." Dünyanın en güzel gülümsemesini sundu Can'a, aşık olduğu adama. Can Sanem'in dudağına dokundu ve ardından dudağındaki kıvrıma derin bir öpücük kondurdu. 

"Siz iyi olun, o bana yeter." Sanem'in gözleriyle buluşturdu gözlerini. 

"Can, bana tuhaf bakıyorsun."

"Nasıl?"

"Dokunmaya kıyamıyorsun, ellerin titriyor sanki. Gözlerimin gözlerine değmesinden korkuyorsun, bakışların titriyor."

"Canım sevgilim, ben iyiyim. Sen sadece kendini ve bebeğimizi düşün. Olur mu?"

"Uyumak istiyorum."

"Olmaz, bize uyku yok. Sadece 48 saat."

"Çok şakacısın." Tebessüm ederek başını Can'ın koluna yasladı. "Uyuyayım ben biraz."

"Sanem, lütfen. Uyumak yok, dayanacağız bir süre."

Can Sanem'in yanağını okşarken doktor odaya girdi. "Hastayı yormayalım, akşam tekrar görüşebilirsiniz. Eğer iyi hissederse taburcu ederiz. Can Bey siz de odanızda dinlenin, ayakta kalıp kendinizi çok yormayın."

"Can?" Sanem endişeli gözlerle Can'a baktı. 

"Akşam yeniden geleceğim, sen güzelce dinlen olur mu? Annenler de uğrarlar yanına."

"Can, senin için endişeleniyorum."

Can Sanem'e yaklaşıp alnına bir öpücük kondurdu. "İyiyim ben, siz de iyi olun."

"Peki."

-

Can hastane odasında uzanırken Sanem odada kalmaktan yeterince bunalmıştı ve zaten taburcu olacağı için ayaklanmıştı bile. Leyla Sanem'e yardımcı olup üstünü giydirdikten sonra odadan çıktılar. Mevkıbe ve Mihriban aralarında konuşuyorlardı.

"Bu çocukların hali ne olacak ben anlamadım Mihriban."

"Can bir odada, Sanem bir odada. Tam her şey düzeldi, mutlu oldular derken Hüma ve Yiğit gelip ortalığı yeniden birbirine kattılar. Ne yapsak her şey yoluna girer ben anlamadım ki."

Zümrüdüanka ile AlbatrosHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin