İyi okumalar❤
Ali ayağıma masaj yapmayı bitirdikten sonra ayağımı bir bandajla sarmıştı. Yirmi dakika geçmişti ama hala ortalıkta gözükmüyordu nerde olduğunu bilmiyordum. Gitmeden önce ayağa kalkmamı tembihleyip gitmişti. Şimdi kalksam ayakta olduğumu görür ve kızabilirdi. Telefonumu alıp biraz instgramda dolaşmak iyi gelebilirdi. Ben milletin story'sine dalmışken Ali'nin sesini duydum, kafamı kaldırıp baktığımda telefonunu kulağına koymuş omzuyla destek veriyordu. Ellerinde ise meyve tabağı ve mısır vardı.
Yanıma yaklaşıp kucağıma ikisini de bıraktıktan sonra telefonda konuşan kişiye cevap vermişti.
"Sen benim dediğimi yap. Gürcüler sıkıntı çıkarmasın, istedikleri kadar parayı verin." Ali'nin dediklerine dikkat kesilmiştim. Konuştuğu kişi itiraz edecekken Ali sözünü kesmişti büyük ihtimal. "Hayır, 100 milyon istiyorlarsa verin. Sıkıntı çıkarmayın, Barış." Parayı duyduğumda ağzımdan yanlışlıkla Ne diye çıkmıştı.
Ali benim tepkime sadece dönüp bakmıştı. Televizyonun yanına gidip oradan iki film çıkardı. Bir elinde Mucize Aşk diğer elinde 7. Koğuş Mucizesi vardı. Kafasıyla hangisi gibi bir hareket yaptı. Elimle 7. Koğuş Mucizesini gösterdiğimde kafa sallayıp onu televizyondan açmıştı. Kendini çaprazımda ki koltuğa bıraktı.
"Tamam siz halledin...Hadi eyvallah," dedi ve Barış'ı dinledi. "Sizde dikkat edin hadi görüşürüz," dedikten sonra kapatıp diziyi başlattı. Ben meyveleri yerken diziye odaklanmıştım, bir çakmak sesi geldiğinde bakışlarım Ali'ye çevirdim. Bacaklarını açmış koltuğa yayılmış elinde bir sigara vardı. Oda filme odaklanmıştı.
Bakışlarımı Ali'den çekip filme çevirdim, dakikalar geçerken gözlerim ağır ağır kapanıyordu. Nerden gelmişti şimdi bu uyku diye kendime söylenirken. İyice uyku bastırmıştı, gözlerim yavaşça kapanıyordu. Esnedikten sonra dayanamayıp kendimi uykuya teslim ettim.
En son duyduğum filmin sesi kesilmişti, gözlerimi zorla açarak baktığımda ise Ali üstüme bir örtüyordu. Ne kadar dirensem de uyku daha tatlı gelmişti.
ALİ TEKELİOĞLU
Yaprak esnedikten sonra göz ucuyla ona bakmıştım, gözleri yavaşça kapanıyordu. Bir kaç dakika sonra tekrar baktığımda gözlerini kapatmış uykuya bırakmıştı kendini. Üzerinde ki tabakları alıp masaya bıraktım, üstüne kenardaki pikeyi örttüğümde yavaşça odadan çıkarken telefonu çalmıştı. Uyanmasın diye tekrardan yanına dönüp telefonu elime aldığımda telefonun ekranında koca yazılarla birtanem yazıyordu.
Kaşlarımı çatıp ekranda yazan yazıya bakmıştım. İçimde istemsizce oluşan ismini uzun zamandır hissetmediğim duygu belirmişti. Telefonu kapatmak için gelmiştim ama şuanda ekranla bakışıyordum. Büyük ihitimal kız arkadaşı falandı. Arama bir kaç saniye sonra sonlanınca telefonu masaya bıraktım. Tam arkamı dönüyordum ki telefondan bildirim sesiyle içimde ki dürtüye engel olmadan telefonu tekrar elime aldım. Ekranda gördüğüm mesajla öfkeyle soludum.
Gördüğüm mesaj düşüncelerime ters düşmüştü. Aşkım kaç saattir ulaşamıyorum, mesajı gördüğünde ara beni yazıyordu. Telefonu masaya bıraktım ve hızlıca bahçeye çıkmıştım. İçimde harlanan duyguyu bastırmak için hızlı hızlı soğuk havayı içime çektim.
Bahçede dakikalarca durup kendi içimde oluşan yangının dinmesini bekledim. Aslında tek öfkem o mesaj değildi, kısa sürede gördüğüm bir kıza adını demek istemediğim bir duygunun oluşmasıydı. Ali ben senin kafanı sikeyim! kendime küfür ederken ilerde duran çardağa gidip oturdum. Bir kaç saniye sonra gök gürlemişti. Sağ ayak bileğimi sol ayağımın üzerine attım ve gökyüzünde ki oluşan fırtınayı izledim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Işığı -Bitti-
Mystery / ThrillerUmutların birer birer yitip gittiği, güneşin bile ona doğmayı unuttuğu bir adamdı o. Tek inancı kendisiydi. Şimdiyse inancı merhametli bir kadındı.