Ben geldim ölüyorum lan size güzel bir bölüm bırakıp gidiyorum uzaklara cjdkdkdkddkfk
Sizi öptüm sizin canınızı yerim lan
ALİ TEKELİOĞLU
Sabah Yaprak'tan önce kalktım. Çünkü o benden önce giderse yine görmezdim korkusu vardı. Hemen üstümü giyinip aşağı mutfağa indim. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra Yaprak'ın odasına çıktım. Kapıyı iki kere çaldığım da açmadı. Son kez çaldığıkda açmayınca uyuyor diyip içeri girdim.
Yaprak'ın başına gittiğimde uyudugunu görünce "Yaprak kalk," dedim ama kalkmayınca bu sefer dürttüm, uyanması için ama bundada başarılı olamadım. "Yaprak kızım kalksana bak sinirleniyorum!" yavaşça sinirlenmeye başlamıştım.
Şimdiye kadar bizimkiler olsa kafalarında aşağı su dökmüştü. "Ulan bizimkiler olsa su dökerdim! Kalksana kızım!" ıyice sinirlenmiştim. Masada ki bardanda ki suyu alıp yüzüne doğru döktüm.
Yaprak korkuyla bağırdı. "Boğuluyorum!" diyerek yatakran zıpladı. Ben onun bu haline sadece yandan güldüm. "Boğulmuyorsun sadece ben uyandırdım," dedim. Bardağı komdine bırakıp bana söylenen Yaprak'a döndüm. "Niye be!" dedi sesi uykuluydu ama öyle bile bağırıyordu.
"Uyanmıyordun," dedim her zamanki halimle. Odadan çıkarken Yaprak'ın bağırmasını duydum. "Sana bu ağır ödetcem Ali Tekelioğlu! Ağır," demişti. Ellerimi cebime sokup ona dönmeden konuştum. "Tamam Yaprak ödetirsin. Şimdi kalk üstünü giy aşağı gel. Kahvaltı hazır," deyip hızla odadan çıktım.
Ben aşağı inip çay koymaya başladım, onun bu hâline sadece gülümsüyorum. Bu hallerini seviyordum. Ben böyle düşünürken mutfağa sinirli bir Yaprak girmişti.
Sofraya göz atıp bir sandalye çekip oturmuştu. Hâlâ siniri geçmemişti. Bu onun hâline sadece gülümseyip karşısında ki sandalyeyi çekip oturdum.
***********
Akşam üstü işten çıkıp depoya gittim. Yeni gelen mallarıda kontrol ettim
Hiç birinde sıkıntı yoktu. Arabaya binip eve doğru gelirken bir market görünce arabayı sağa çekip durdurmuştum. Yaprak çikolatalı sütü çok severdi. Sabah ki yaptığım şeyden sonra bana hala kızgınlığı sürüyor olacaktı. Özür mayetinde çikolatalı süt almıştım. Bir koli alıp eve doğru yola koyuldum.Anahtarla açmak yerine zile bastım. Hem elimde ki çikolatalı sütleri görünce bir nevi sevinirdi. Kapı bir müddet sonra açıldığında karşımdaki Barış'tı.
Onu görünce kaslarımı çatmıştım. Birşey mi olmuştu? Barış kapıyı sonuna kadar açtı. "Hoş geldin kardeşim," dediğinde ıçeri girdim. Çikolatalı sütleri yere bırakıp paltonu çıkarıp askılığa astım. "Hoş buldum da hayırdır birşey mi var?" deyip yerde ki çikolatalı sütleri aldım.
Barış yok anlamında kafasını iki yana sallayınca salona doğru yürüdüm. Herkes burdaydı. Ece, Sinan'la birşey konuşurken Gökhan'la Oğuz pes atıyordu. Gökhan hoş geldin demek için kafasını bana çevirdiğinde kaslarını çatıp elimde ki koliye baktı. "Ali birşey sorcam? Ickiyi bırakıp çikolatalı süte mi başladın kanka?" dedi.
Oğuz'da buraya baktığında güldü. "Ali hayır kurumu zannetmiş burayı," deyip güldüğünde digerleride eşlik etmişti. Göz devirdigimde Ece'nin bakışları bana dönmüştü. "Yaprak hepsini içer onların," deyince herkesin gözlerini Ece'ye çevirdi.
Sinan, "Nasıl içer?" dedi şok içinde. Ece büyük bur sakinlikle konuşmaya devam etti. " Yaprak'ın en çok sevdiği şey çikolatalı süt. Önüne koy hepsini içer," dediğinde bu sefer bakışlar bana dönüp ooo'lamalar başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Işığı -Bitti-
Mystery / ThrillerUmutların birer birer yitip gittiği, güneşin bile ona doğmayı unuttuğu bir adamdı o. Tek inancı kendisiydi. Şimdiyse inancı merhametli bir kadındı.