44.Bölüm🖤

1.3K 72 93
                                    

Selamun hello canlarım cigerlerim nassınız loo

Size öyle bir bölüm yazmışım ki pff allah belanı versin dersiniz o derece

Iyi okumalar 🙏❤

-----------------------

Ali silahını yere düşürdü. Bir kaç adım attığında kucağına Yaprak düştü. Ali kucağında ki sevdiği kız ile yere düştü. Ellerine baktığında kanlıydı. Gözünden bir damla yaş Yaprak'ın yüzüyle buluştu.

Yaprak'ı kucağına aldı. Yaprak'ın saçlarını gülerek geri attı. "Güzelim burda uyunur mu hiç! Hadi kalk da evimize gidelim." dedi. Kendi kendine kurduğu oyun içinde savaşıyordu.

Oguz, Zafer koşarken ayağına sıktı. Gökhan koşarak Zafer'in yanına gitti ve onu kendine döndürdü. Silâhı Zafer'in ağzına dayadı. "Aç lan ağzını...Aç lan!" Zafer ağzını açtığı gibi silahı ağzına soktu.

"Sana demiştim orospu çocuğu seni!" diyip şarjörü Zafer'in ağzına boşalttı. Sonra yüzünün kan olmasını takmayarak Ali'nin yanına gitti. Ali Yaprak'ı göğsüne bastırmış birşeyler sayıklıyordu.

Ali, "Yaprak üşüdün mü sen vücudun buz gibi olmuş...dur ben ceketimi örteyim." diyip ceketini çıkarttı ve Yaprak'ın üstüne örttü. Ali burnunu çekip Yaprak'ın saçından öptü.

Sanki hiçbirşey olmamış kucağında ki sevdiği kadın vurulmamış gibiydi. Gökhan Ali'ye baktı. "Ali kardeşim." dediğinde Ali ona döndü ve gülümseyerek ona baktı.

"Gökhan Yaprak burda uyudu. Baksana kalkmıyorda hasta olacak." dedi. Gökhan kardeşinin bu hali yüzünden bir an hıçkırdı ve Ali'yi kötü etkilememek için Ali'nin oyununu sürdürdü.

Gökhan, "Yaprak kalk burda uyunur mu kız! Kalk hadi hasta olma." dedi kelimeler ağzından zar zor çıkıyordu. Ali sevdiği kıza döndü ve elini alnına koydu. "Güzelim ateşin çıkmış ama senin." dedi.

Ambulans sesiyle Ali kafasını onlara çevirdi. Iki hemşire onlara doğru koştu. Ali'nin kucağından almak isteyince Ali oyuncağını vermem der gibi geri çekildi. Barış araya girdi. "Lütfen müdahaleyi onun kucağında yapın kendisi iyi değil!" dedi.

Hemşireler kafasını sallayınca Ali'nin kucağında müdahale etmeye başladılar. Ali onlara baktı ve konuştu. "İğne yapar mısınız? Atesi var biraz burda uyudu. Ben dedim ona ama o beni dinlemedi." dedi. Hemşireler Barışlara döndü.

"Arkadaşınız zihinsel-" diyecekken Gökhan sertce sesini kesti. "Hayır sadece travma yaşıyor. Sevdiği kadın kucağında ölüyor nasıl iyi olsun!" diye çıkıştı.

Hemşire, "Ambulansa götürmeliyiz." diyince Ali sevdiği kız ile kalktı. Ambulansa girip Sedyeye yatırdı ve orda ki koltuğa oturup sevdiği kadının buz gibi elini tuttu. Yaprak'ın elini alıp dudaklarına getirdi ve üfledi sıcak olsun diye.

Hemşire Ali'ye döndü. "İsmi ne?" dedi. Ali Yaprak'ın elini öptü. Sevdiği kadının hareketsiz kalması onu bitiriyordu.  Hemşire soruyu tekrarlayınca ona baktı.

"Yaprak Tekelioğlu!" dedi. Tekelioğlu kelimesinin üstüne basa basa. Hemşire kafasını sallayıp Yaprak'ın eline serum taktı. Ali göz yaşları silip hemşireye döndü.

"Atesi çok var mı? Beni dinlemedi. Orda uykuya daldı bugün çok yorulmuştu." demişti. Hemşire ona acıyarak bakmıştı. Nasıl demişti 2 kurşun bunu hale getirmişti hemde onun yemediği ama ruhuna doğru yediği kurşun.

Hastaneye geldiklerinde Yaprak'ı, Ali'den ayırmışlardı. Ali'yi karanlığa mahkum etmişlerdi onun ışığını ondan uzak tutarak.

Ali olduğu yerde kalmış sevdiği kadının sedye ile götürülüşünü izliyordu. Gökhan ile Sinan ilk gelmişti. Sinan elini Ali'nin omzuna koyunca Ali ona döndü. Yüzünde  çaresizlik, muhtacligi barındırıyordu.

Karanlığın Işığı -Bitti-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin