Karanlığın Işığı -Bitti-

46.Bölüm🖤

Selam lan gundiler nasılsınız söyleyin bakem dkckskdsk ben iyiyim beni sormaya gerek yok

Medyaya ölem ben gamzesine öldüm awsu kelleri

İyi okumalar ❤🙏

------------------------
2 ay sonra

Yaprak midesinin bulunmasıyla koşarak lavobaya gitti. Klozetin kapağını açıp kustu. Kusması bitince aynaya baktı. Yüzü solmuştu. Elini yüzünü yıkayıp bir kaç tane selpak alıp sildi ve lavobadan çıktı.

Hastanede ki hemşireler herkes ona baktığında Yaprak iyiyim gibi kafasını salladı ve odasına girdi. Sandalyesine oturunca telefonunu çıkarıp not yerine girdi. Regl gününden 2. Regl döneminden 6 gün geçmişti. Yaprak gözlerini açıp baktı.

Ağzından kocaman bir, "Oha!" firar etti. Telefonu masaya bırakıp sandalyede dönmeye başladı. En son Ali ile ilişkiye 1 hafta önce girmişti. Koltuğunu durdurup gözlerini kapatıp açtı.

"Lan yoksa." dediğinde kapısı çaldı. Aklında ki düşünceleri silip kapıyı çalana gel dedi. Kapıdan  vurulduğu zaman onu kurtaran doktor içeri girdi. Tahini Yaprak'ın hastanesine gelmişti.

Yaprak gülümseyip masanın önünde ki sandalyeyi gösterdi. "Hoşgeldin." çocuk gülümseyip kıtlığa oturdu. "Hosbulduk ben sana buraya bir soru için gelmiştim." dedi. Yaprak gülümseyip kafasını salladı.

"Ya şu dosyada ki hastanın ben şeyi çözemedim." diyince Yaprak elinden dosyayı alıp ufak bir göz attı. Sonra kaşlarını çatıp dosyayı kapattı. Gözlerini kısarak ona baktı.

"Bu her kalp cerrahın bileceği bir hastalık neresinde takıldın ki?" sordu. Adam yutkundu ve sahte bir kahkaha attı. "Allah Allah dikkat etmemişim demek teşekkürler Yaprak." dedi. Yaprak kafasını salladı. Adam dosyayı alıp odadan çıkınca yine aklina o konu takılmıştı.

Mesaisinin bitmesine 1 saat vardı hastası olmadığı için Yaprak dışarı çıktı ve banka oturdu. Banka oturduğunda aklına o gün geldi.

Hiç tanımadığı adamlar tarafından bir adamı iyileştirmek için kaçırılmıştı ve o gün ki gibi oturduğu bankta oturuyordu. O zaman hiç tanımadığı adamın sadece hayatini krutmarmasi gereken bir hastayken belki şuan çocuğunu taşıyordu.

Yaprak elini karnına götürdü. Birden gülümsedi. Ya varsa ya hamileyse Ali'nin ne tepki vereceğini çok merak ediyordu. Ya olmadıysa hiç test yaptırıp kendini kötü edemezdi o yüzden korktuğu için test yaptırmıyordu.

Ali'nin kızı olsaydı nasıl olurdu dedi içinde ki ses yada oğlu en çokta Ali nasıl bir baba olurdu diyordu. Yanında ki boşluğun dolmasıyla Yaprak gözlerini oraya çevirdi.
Emrah gelmişti.

Emrah, "Seni burda tek görünce kendime kahve alırken sanada aldım." dedi. Yaprak gülümsedi ve ona uzatılan kahveyi aldı. Tam içecekken durdu. Kahvenin kokusu bir tuhaf gelmişti. Yüzünü buruşturup kahveyi yanına koydu. Icmek istemiyordu.

"Yaprak seni iki gündür kötü görüyorum sürekli kusuyorsun. Kötü birşey mi var?" dedi. Yaprak kafasını iki yana salladı. Daha kendisi bile çözememişti. Nasıl diyecekti. Kafasını yere eğdi.

"Bilmiyorum midem bulanıyor kusuyorum. Sevdiğim şeylerin kokusu bir tuhaf geliyor." dediğinde Kafasını kaldırıp Emrah'a baktı. Emrah onu dikkatlice izliyordu. "Birşey diycem ama nasıl desem bilemiyorum." dedi Emrah.