Karanlığın Işığı -Bitti-

59. Bölüm🖤

SELAM LAN KAMİLLEER

Nasılsınız ben inşallah derslerle girdigim savaşta sağ salım çıkacağım skdkwxnwksksn neyse uzatmayalım

Bölüm şarkısı: Shahmen- Mark

Şarkıyı açıp öyle okuyun 😎📿

Bölüm sözü; Herşeyden kaçıp sevdiği kadına sığınmak istiyordu.

İyi okumalar 🖤🙏🏼

◇◇◇◇

Genç adam elleri cebinde İstanbul'u izliyordu. Şirketinin çatı katı bölümüne çıkmıştı ve başkası genç adamı orda görse intihar eder zannederdi ama adamın öyle bir düşüncesi yoktu. Rüzgâr çok sert esiyordu ve genç adamı aşağı itecek güçteydi ama Ali Tekelioğlu bu saatten sonra yıkılmazdı.

Barış kardeşini bir kaç çalışana sorduğunda çatıya çıktığını söylemişlerdi. Barış çatının kapısının açtığında rüzgar onu ileri itmişti. Gözleri ilerde ki Ali'yi bulduğunda heybeti ile etrafı seyrediyordu.

Adama biraz yaklaşıp arkasında durdu. Rüzgarı bastırmak adına bağırarak konuşuyordu. "Ali adamların depolarını bulduk! Bir kaç depoyu basarsak adamların yerini öğreniriz!" dediğinde Ali kafasını salladı. Kafasında bir kaç düşünce vardı. "Ne yapacağız?" diye tekrardan Barış sorduğunda aşağı inmiş Barış'ın yanına gelince yandan bakış atmıştı.

"Gerekeni," dedikten sonra ceketini düzenleyip sert adımlarla yürüyordu.  Şu 2 haftada her yerde Basri Kılıç ve Aziz Aslan'ı aramıştı ve artık herşey onun ellerindeydi. Ali iş yerinden çıkarken herkesin gözü onun üzerindeydi. Ali is yerinden çıktığında kolunda ki saate baktı. Yaprak'ın doktor randevusu yaklaşıyordu.

Arabaya bindiği gibi evine doğru sürdü. Evin bahçesine girdiğinde ortasında durmuştu koruma hemen gelip arabasını açmıştı. Ali çocuğun omzunu sıkıp arabadan indiğinde kapı açılmıştı. Yaprak'ı görmesiyle gülümsemesi bir olmuştu. Sevdiği kadını özlemişti.

Kaç gecedir onun kokusuyla uyuyamıyordu, kaç gecedir Istanbul'da düşmanlarını arıyordu. Yaprak ons doğru gelip karşısında durduğunda Ali kıza sarıldı. Yaprak o an anlamıştı. Bu adamın ons ihtiyacı vardı. Biraz öyle kaldıklarında Ali kulağına fısıldamıştı. "Özledim," dedi. Yaprak adamın saçlarını okşadı.

"Bende özledim." dediğinde Ali ayrılıp kızın alnına öpücük kondurdu. "Şimdi ufaklığa ayırma vakti." dedikten sonra eğilip Yaprak'ın artık belli olan karnına öpücük kondurdu. Arabaya bindiklerinde Ali kızın elini tutmuştu. Diğer eli ile arabayı sürüyordu.

Hastaneye geldiklerinde Ali ile Yaprak arabadan inmişti. Ali kızı kolunun altına alıp yürümeye başladı. "Ali'm çocuğun cinsiyetini öğrenir miyiz?" sorduğunda Ali kafasını eğip kıza baktı. "Ona bağlı güzelim. O ne derse o," deyip güldü. Yaprak adamın gülüşünü izledi. Uzun zaman olmuştu izlemeyeli.

Birlikte doktorun yanına girdiklerinde doktor gülümseyip ayağa kalktı. Yaprak'ı sedyeye yatınca Ali'de ayakta durmuştu. Ali heyecanla atılıp konuştu. "Cinsiyetini öğrenebilir miyiz?" diye heyecanla konuştuğunda doktor güldü. "Belli ederse kendini neden olmasın." dedi.

Doktor Yaprak'ın karnına jel sürüp cihazı karnına tutunca Ali'nin bakışları ultrasyon ekranına dönmüştü. Doktor gülerek Ali'ye döndü. "Babası galiba bebegin kendini belli etti." dediğinde Ali'nin ağzından ne çıkmıştı.