Ben gelmişke ne yapıyorsunuz nasıl gidiyor.
Azerbaycan'li kardeşlerimize Allah yardım etsin. Savaş başlamış orda ermenistan orospu çocuğu girmeye çalışmış topraklarına ama kardeşlerimiz alacak. Her daim yanınızdayız. 🙏🏼🇦🇿🇹🇷
Bu bölümde diğer bölüm gibi eğlenceli olacak haberiniz olsun.
Bölüm sözü; Söz veriyorum kokunda öleceğim.
İyi okumalar🖤🙏🏼
◇◇◇◇
Ali son dosyalarıda imzalayıp şirketten çıkmıştı. Koruması arabasını açınca arabaya binip hızla yola koyuldu. Kalbi çok hızlı atıyordu yine heyecanlanmıştı. Yaprak'ın doğum günü olduğu için Ali onun doğum gününü kutlamak istemişti. Istanbul'un manzarası olan çok güzel bir yerde masa hazırlatıyordu.
Kutlayacağı yere gelince arabadan inip kontrole gitti. Hazırlıklar yeni başlamıştı. Yanında organizatör gelip Ali'ye elini uzattı. Ali kadının elini sıkmak yerine başını sallamakla yetindi. Kadın Ali'nin bu hareketine şaşırsada belli etmedi.
"Ali bey hazırlıklar son hızla sürüyor. İstediğiniz bir şey var mı?" dediğinde Ali kafasını salladı. Kadın merakla Ali'ye baktığında Ali gülümsedi. "Siz gidebilirsiniz zaten önceden paranızı ödemiştim. Ben hazırlamak istiyorum burayı. Kendi ellerimle." dedi. Kadın kafasını sallayıp çalışanları toplayıp gidince Ali ilerleyip Istanbul'u izlemeye başladı.
Burası onundu bu şehir ona aitti. Gülümseyip ona ait olan şehre baktıktan sonra kutudan ışıklandırmaları mervine çıkıp asmaya başlamıştı. Ali Tekelioğlu sevdigi kadın için kendi uğraşıyordu.
Ali kolunda ki saate baktığında kendi hazırlamaya başladığından beri 2 saat geçmişti. Ama nerdeyse yarısı bile bitmemişti. Telefonun melodisini duyunca telefonu cebinden çıkarıp baktığında arayan kişi Barış'tı. Ali telefonu açıp konuşmaya başladı.
"Buyur kardeşim." dediğinde Barış'ın gülen sesini duydu. "Ne yapıyorsun kardeşim." dedi. Ali kutudan çiçekleri çıkarırken konuşmaya devam etti. "Yaprak'ın bugün doğum günü onun için bir yer hazırlıyorum ama yetistiremeyecegim." diyip sıkıntılı bir nefes verdi.
Barış kahkaha atınca kaşlarını çatmıştı. "Konum at gelelim hepsi yanımda şuan." dediğinde Ali gülümsedi. Bu iyiliği geri cevirmeyecekti. Kardeşlerinin yardımı ile bitirebilirdi.
"Tamam atıyorum." diyerek telefonu kapatıp konum attı ve tekrar telefonu cebine koydu. Ali çiçekleri kurdeleye dolarken aklına Yaprak gelmişti. En son konuştuklarında Yaprak hastaneye ameliyata girmişti.
Yarim saatin ardından Ali korna sesi duyduğunda kafasını kaldırdığında Barışların geldiğini gördü. 3 de Ali'nin yanına gelip hazırlıklara baktılar. Oğuz manzarayı izlemeye gitti. "Ali bana doğum günü süprizi yapıyoruz dimi bu manzarada." dedi. Ali kahkaha attı.
"Bir gün sanada yaparız." dedi gülerek. Barış bir kutuyu açıp papatyaları çıkarttı. "Boş yapmayı bırakıp başlayalım hadi." dedi. Herkes 2 dakika içinde işlere koyulmuştu.
Biraz zaman geçmişti ki Oğuz yine sıkılıp uğraşacak insan aramaya başlamıştı. Gözüne ışıklandırmayı yapan Ali'yi kestirip uğraşmaya başlamıştı.
"Ali birşey soracağım?" dediğinde Ali birşey demeden kafasını sor gibi salladı. "Kaç santim?" dediğinde Ali anlamamış gibi kafasını çevirip ona baktı. "Ne diyorsun lan?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Işığı -Bitti-
Mystery / ThrillerUmutların birer birer yitip gittiği, güneşin bile ona doğmayı unuttuğu bir adamdı o. Tek inancı kendisiydi. Şimdiyse inancı merhametli bir kadındı.