Karanlığın Işığı -Bitti-

55.Bölüm🖤

Selam hepinize  kafam dağılsın diye bölüm yazıyorum cünkü kafam cok dolu baş edemiyorum. 

Bölüm sözü; Ne senden gidebiliyorum nede sensiz yapabiliyorum.

İyi okumalar 🖤

◇◇◇◇

2 ay sonra

Ali sigarasını yere atıp ayağının ucu ile ezdikten sonra içeri girdi. Koltukta uyuyan kızın yanına gidip yavaşça kucağına aldı, kafasını eğip kızın saçlarını kokladı. Biraz öyle kaldıktan sonra yürümeye başladı. Heybetli kolları arasında küçücük olan kızı daha sıkı tuttu.

Odalarına getirdiğinde kızı yatağa yatırıp üstünü örttü. Kızın saçını son kez öpüp odadan çıktı. Aşağı indiğinde ceketi giyip evden çıktı. Salih genç adamın yanına geldi. "Baba ilk nereye gidiyoruz?" dediğinde Ali ona dönüp gülümsedi.

"Ecel olmaya aslanım."

◇◇◇

30'lu yaşlarında adam koltuğunda rahatsizca oturuyordu. Içeri hızla ondan bir kaç yaş adam girdi. Adam hemen koltuğundan kalktı. "Bir haber mi var?" dedi dedi fazla endişeli ve
korku doluydu.

"Ali Tekelioğlu bir kaç depoyu basmış her yerde seni arıyor!" dediğinde adam elini yumruk yapıp masaya vurdu. Bu iş gittikçe büyüyordu ve içinden çıkılmaz bir hale giriyordu. Karsısında ki adam basit birisi değildi nerdeyse bütün mafya babaların itaat ettiği birisiydi. Ama kendiside küçük değildi.

O BEDIR ARSLAN'DI.

Artık bu saatten sonra kana kandı. Ali onun oğlunu öldürmüştü ve bütün depolarını patlatıp güçsüz bırakıyordu. O da istese bu gece Ali'nin kanını dökerdi. Ama o Ali'nin kanını dökmeyecekti. Koltuğuna oturup bir sigara çıkarıp yaktı.

Karşınsında ki adam koltuğa oturmuştu. "Ne yapacağız yoksa Ali durmayacak." dediğinde adam diyarı dudakların arasında alıp dumanı havaya bıraktı. "O nasıl istiyorsa öyle oynayacağız." dediğinde adamın çatılı kaslarını üstünde hissedebiliyordu.

"Ne diyorsun Bedo ne yapacaz. Ali'nin canını alamayız, alırsak karşımıza bütün mafya babalarını alırız. Hele Barış kimseye bırakmadan öldürür seni!" dediğinde adam sigarayı tekrar dudaklarının arasına aldı. "Kim dedi Ali'nin canını alacağız diye o benim oğlumu aldı. Bende ondan öç alacağım."

"Bedo kafanda ne kuruyorsun bilmiyorum ama bu işin sonunda ikimizide ağır sikerler." dediğinde adam kahkaha attı. O Bedir Arslan'dı. Kolay mıydı onun canını almak! Ali'nin arkasında kimler olsada aynısıysa ondada vardı. Gücünü çıkarma zamanıydı.

"İzle ve gör Savaş izle ve gör!"

◇◇◇◇

Ali arabadan indiğinde bir kaç adim attıktan sonra adamlarının tuttuğu birisini gördü. "Naber Bedonun köpeği!" dedikten sonra adamın omzunu sıktı. "Şimdi sana birşey yapmamam için bana Bedonun yerini söyleyeceksin!" diyip ellerini arkada birleştirip volta atmaya başladı.

"Cok oluyorsun Tekelioğlu! Fazla ileri gidiyorsun! Dikkat et sikmesinler seni!" dediğinde Ali durdu ve ona dönüp alayla baktı. Gökhan adamın yanına gidip hızla bir yumruk attı.

Gökhan, "Sergen yanlış konuşuyorsun  koçum! Ölümle burun burunasın!" dediğinde Ali, Gökhan'ı çekip adamın karşısına eğilip yüzlerini eşitledi. "Hadi ya o zaman bana doğru yolu göster!" dedi. Sergen güldü.

"Bedonun yerini ölsem söylemem!" dediğinde Ali silahı çıkarıp adamı alnından vurdu. "O zaman öl!" dedi yerde ki yatan adama silahını beline koyup arabasına yürümeye başladı. Koruma kapısını açınca Ali arabaya bindi.