_
Hepsi fidanlıkta oturup çay içerken Merve, Gökhan'a yazmıştı. Gökhan mesajı okuduktan sonra ayağa kalktı. Bütün gözler ona dönerken o hepsine ufak bir bakış attı. "Merve hepimizi yemeğe çağırıyor," dedi. Kimse itiraz etmeden kalkıp arabalara doğru yürüdü.
Ali arabadayken sıkılıp radyonun sesini açtı. Çalan türkünün biraz daha sesini arttırıp tek eliyle direksiyonu çevirdi. "Hep sen mi yandın? Hep sen mi kandın? Ben de gülemedim yalanda dünyada." Ali türküye hafifçe eşlik ederken kendi evinden biraz daha küçük villanın bahçe kapısından içeri girdi. Arabayı park edip arabadan inerken diğerleri de sırayla park etmişti.
Evin kapısına gidip kapıyı çaldığında bir kaç saniye sonra Merve üzerinde beyaz bir elbiseyle açmıştı. Merve güler bir yüzle hepsine bakarken. "Hoş geldiniz," diye neşeli bir sesle konuştu. Hepsi içeri geçerken Gökhan Merve'nin yanağına öpücük kondurdu.
"Hoş buldum meleğim," dedi ve diğer yanağından öptü. Aliler çoktan içeri geçmişti, Oğuz sofrayı gördüğü gibi gözlerini kocaman açmıştı.
"Oha Merve döktürmüş! Canım yengem," deyip hemen kendi yerine kurulmuştu. Ali ceketini sandalyeye asıp oda masanın başına kurulmuştu. Gökhan'ın yeriyken orası Ali geldiğinde her zaman o oraya geçerdi.
Barış hemen onun sağına oturup ellerini birbirine sürttü. "Acıktım ha uzun zamandır böyle yemek yemiyordum." dedi ve oda Merve'nin gelmesini bekledi.
Merve gülümseyerek içeri girdiğinde Sinan sanki bir ünlü girmiş gibi eliyle onu gösterdi. "Merve başkan döktürmüş!" dedi. Merve bu dediğine gülerken oda kendi yeri Gökhan'ın yanına oturmuştu.
"Ee hadi başlayın." Bu cümleden sonra sanki bunu bekliyormuş gibi yemeğe koyuldular. Bir yandan yemek yerken bir yandan sohbetide eksik tutmuyorlardı.
"Oğuz yavaş ye yavaş!" diye bağırdı Gökhan. Oğuz ona karşılık omuz silkip yemeğe devam etti. Sinan ağzına eti atarken gülerek o konuştu.
"Yenge hep dışarda yiyorduk yemeği. Ev yemeği görünce bizimkisi hayvan gibi saldırdı." Bu dediğine herkes gülerken Ali sakince yemeğini yiyordu. Sohbete dahil olmuyordu.
M: bakarım tabi yengem
Herkes konuşuyordur ama bizim ali konuşur mu asla
M: ali dilini mi tuttun
A: yok merve başım ağrıyor
M: yok insan bazı ağrırken birisini düşene bilir mi
S: yaprağı düşünüyordur
Ali çatalı atar sinan kafasını eğince çatal duvara gider ( Duvar sikildi)
M: ne kim alinin kimi aşk olsun bana niye söylemiyonuz neden ya
Ali yüzünü eliyle kapatır ve elleriyle başını ovalar sonra elini dur işareti yapar
A: yok öyle birşey mervesakin ol
M: nasıl ya yine mi hüsran
B: yok ama yakında olur
Ali barışa ölümcül bakışlar atar sen bittin bakışı
B: yok öy-oyle birşey ali yapar mi
S: barış sus hem sıçtın hem sıvadın
Barış ağzına fermuar çeker gökhan ağzını acicakken ali öksürür
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Işığı -Bitti-
Mystery / ThrillerUmutların birer birer yitip gittiği, güneşin bile ona doğmayı unuttuğu bir adamdı o. Tek inancı kendisiydi. Şimdiyse inancı merhametli bir kadındı.