Multi: Yine Barış ♥️
***"Anne!" Diye seslendim, evin kapısından girer girmez.
"Efendim?" Diye karşılık verdi o da bana.
Montumu portmantoya asıp, çantamı odanın girişinden yatağın üzerine fırlatarak mutfağa gittim.
"Şey, şimdi biz Gizem ile iddiaya girdik. Gizem kazandı, ona sarma sarmam lazım." Dedim bir çırpıda.
"Hiç uğraşamam." Diye kestirip attı.
"Ya senin uğraşmana gerek yok. Sen pirinci hazırlamamda yardım et, gerisini ben yaparım." Dedim. "Hatta bulaşığını da ben yıkarım." Beni soktuğun hâllere bak Barış!
"İyi tamam. Sen leğen ile pirinci çıkar, ben de diğer malzemeleri çıkarayım." Dedi, bir süre düşündükten sonra.
"Tamam," dedikten sonra, dediklerini ve bir tane de su bardağı çıkardım.
***
"Alo Gizem, neredesin?" Dedim telefondan.
"Kübra, bugün beni babam bırakacak. Sen beni bekleme." Dedi beni hayal kırıklığına uğrayarak.
"Tamam." Diyerek telefonu kapattıp ve otobüsü beklemeye başladım. Çantamın ön gözünden, beyaz kulaklığı çıkarıp telefona taktım. Yanıma biri oturdu yavaşça. Bakma gereği duymadan şarkılarımı açtım. Tam kulaklıklarımı takacaktım ki, yanıma oturan kişi konuştu.
"Günaydın."
Başımı sağ tarafa çevirdiğim sırada Yamaç'ı gördüm.
"Günaydın." Dedim ve tekrar önüme döndüm.
"Kübra, konuşalım mı biraz?" Dedi çekingen bir şekilde.
"Ne hakkında?" Diye sordum onun aksine, keskin bir sesle.
"Barış hakkında."
Telefonun ekranını karartıp kucağıma koydum ve tamamen Yamaç'a doğru döndüm. Merak ediyordum, ama Barış'ı değil, Yamaç'ın ne söyleyeceğini. Tabii şu da vardı ki; insanın başına ne gelirse ya meraktan ya, neyse...
"Söyle." Dedim.
"Barış'ın ailevi sorunları var, Kübra. Annesi ve babası, büyük ihtimalle yanlış anlaşılmadan dolayı, boşandı. Üç sene önce." Dedi ve yüzüme baktı tepkimi merak eder gibi. Tepki vermeden, devam etmesi için işaret ettim. "Babası, annesinin onu aldattığını düşündüğü için boşanmışlar bildiğim kadarıyla. Ve babası o kadar kin ve öfkeyle dolu ki annesine karşı, Barış'ın annesiyle görüşmesine izin vermiyor. Hatta eğer görüşürse, onu evlatlıktan reddeceğini söylüyormuş. Annesi de şimdilik babasının sözünü dinlemesini söylüyor. Babası, bütün kadınların aynı olduğu, hepsinin sadakatsiz olduğu konusunda Barış'a bağırıp çağırmış. Tabii Barış'da tam tersini savunarak ona karşı çıkmış."
"Barış annesiyle hiç görüşmüyor mu?" Diye sordum hayretle.
Başını iki yana salladı. "Hayır. Sadece benim telefonumdan annesini arayıp konuşabiliyor anca. O manyağın, kimlerle konuştuğunu görebileceğini söylüyor Barış."
"Ee?" Diye devam etmesini istedim.
"Barış lisenin başlarında, Berna'yı sevdi."
"Sevmedi, kullandı ve bıraktı." Diye kestim Yamaç'ın sözünü.
"Sevdi, Kübra. Ama Berna ona ihanet etti, aldattı." Dediği şeye inanmak istemiyordum. Sonuçta ayrılıp bırakabilirdi, onu herkesin önünde aşağılamasına gerek yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şerefsiz || Anonim (TAMAMLANDI)
Humor☢️YOĞUN ERGENLİK DÖNEMİNDE YAZILMIŞTIR.☢️ 0531...: Pardon? Bir şey soracaktım da. Kübra: Buyur. 0531...: Kalbinize giden yolu tarif edebilir misiniz? Kübra: Yanlış yazdın herhalde kardeş. 0531...: Kardeş deme, lazım olur :q Kübra: Ne? Kübra: Haaa...