"Say bakalım listedekileri." Dedi Gizem, ciddi bir şekilde. Aynı zamanda bunu söylerken avuç içleriyle masaya, bir polis gibi vurması, beni sorgudaki bir suçluymuşum gibi hissettirdi.
Ben ise onun bu hareketlerini takmadan listedekileri saymaya başladım.
"Baran, Ahsen, Kerem, Kayra, Demir, Ayhan ve Bilal." Diyerek listeyi sonlandırdım. Bunlar, Şerefsiz olabilecek kişilerdi.
"Kerem'i ele." Diye ilk tepkisini verdi.
"Neden?"
"Kızlar tuvaletinde duymuştum, Kerem erkeklerden hoşlanıyormuş." Dedi elini ağzının kenarına siper edip fısıldayarak.
"Oha, ciddi misin?" Diyerek şaşırma nidaları yaydım.
"Tabii kızım. Erkekler tuvaletinde, Bilal ile.." diyerek iki elinin işaret parmağını birbirine sürttü.
"Çüş! Bilal'i de ele o zaman." Dedim ve ikisinin üzerine çizgi çektim.
"İyi de, Bilal daha geçen ay Selinay ile çıkmıyor muydu?" Diye sordum.
"Ben sadece Kerem'in erkeklerden hoşlandığını söyledim. Bilal de büyük ihtimalle biseksüel." Diyerek cevap verdi, Gizem. Yüzümü buruşturdum. Bütün yakışıklılar bir bir elden gidiyordu. Tamam LGBT bireyi olmak suç değildi. Hoşuma gitmiyordu tabii ama insanların kişisel tercihlerine karışmıyordum ya da dalga geçmiyordum. Mesela Işıl, LGBT destekçilerindendi.
"Ayhan'ı ve Ahsen'i de ele. Onlar sigara içmiyor."
"Gizli gizli içiyor olamazlar mı?" Diye yönelttim sorumu.
"Neden gizlesinler ki?" Dedi. O da doğruydu.
Onlarında üzerine birer çizik attım.
"Kayra'nın sesini ikimiz de biliyoruz." Diyerek yüzünü buruşturdu. Haklıydı. Kayra'nın sesi tek kelime ile berbattı. Ama şarkı söylemekten de çekinmiyordu.
"Geriye Baran ve Demir kaldı." Diye durumu belirttim.
"Barış'ı neden saymıyorsun?"
"Barış olamaz, manyak gibi sorguladı kantinde. Hem Şerefsiz, Barış'a çok küfür ediyor. Yamaç olması da imkansız zaten." Cevabımı başıyla onayladı.
"Hadi Yamaç dikkat çekmemek için benim peşimden koşuyor desek, Barış ile en yakın arkadaşlar. Öyle bir şey olsa Barış bilirdi ve Yamaç'ı haşat ederdi." Diyerek cümlesini bitirdi. "Baran hem basketbol takımında, ama Demir'in basketbol oynayıp oynamadığını bilmiyoruz."
Gizem'in arkasından yürüyerek geçen Demir'i fark ettiğimde gülümsedim.
"Öğreniriz o zaman." Dedim ve Demir'e seslendim. "Demir." Dedim sesimi çok yükseltmeden. Bana bakınca tekrar konuşmaya başladım. "Bugün bizimle yesene?"
"Olur, fark etmez." Dedi ve elindeki tabldotu masaya koyup Gizem'in yanına oturdu.
"Sen basketbol oynuyor musun?" Dedim ve konuya bodoslama daldım.
"Nereden çıktı bu?"
Sorusuna, "Hiç, bayağı uzunsun ya o yüzden. Merak ettim." Diye cevap verdim.
"Oynuyorum. Ama her zaman değil, canım istediğinde ve fırsat bulduğumda."
Başımla onu onaylarken, Demir'in en az benim kadar beyaz tenli olduğunu fark ettim. Masanın altından gizlice, onun da üzerine çizgi çektiğimde, kağıdı pantolonumun arka cebine sıkıştırdım.
Geriye bir tek Baran kalmıştı. Ya da bizim atladığımız birisi vardı. Biraz daha bilgi aldığımda bundan emin olacaktım nasılsa.
Masanın üzerinde ışığı yanan telefona baktım. Şerefsiz'den mesaj vardı.
Şerefsiz: Demir'in sizin masada ne işi var?
Kübra: Ben çağırdım
Şerefsiz: Sebep?!!
Kübra: Arkadaşım, çağıramaz mıyım?!
Şerefsiz: Neyse, bu seferlik görmezden gelebilirim
Şerefsiz: Yüksek Sadakat'i sever misin?
Kübra: Biraz. Neden ki?
Şerefsiz: Bu hafta sonu konseri varmış da
Şerefsiz: Seninle gitmeyi isterdim
Şerefsiz: Artık başka zamana
Kübra: İstersen gidebiliriz
Kübra: Seni tutan yok
Şerefsiz: Daha karşına çıkmaya hazır değilim
Kübra: Sen bilirsin
Telefonu tekrar masaya koyup Demir'e göz attım. Gerçekten de o değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şerefsiz || Anonim (TAMAMLANDI)
فكاهة☢️YOĞUN ERGENLİK DÖNEMİNDE YAZILMIŞTIR.☢️ 0531...: Pardon? Bir şey soracaktım da. Kübra: Buyur. 0531...: Kalbinize giden yolu tarif edebilir misiniz? Kübra: Yanlış yazdın herhalde kardeş. 0531...: Kardeş deme, lazım olur :q Kübra: Ne? Kübra: Haaa...