95.

19.7K 1.1K 301
                                    

"Nasıl böyle bir şey yaptı anlamıyorum ya." Diye yorum yapan Gizem'e, hafif öfkeli bir şekilde cevap verdim.

"Başından bana şerefsiz diyebilirsin demesinden belliydi zaten!"

"Bak anladın değil mi? Saç kestirmek yok, kıskandığını belli etmek yok ve onu görünce kaçmak yok. Yoksa seni ayrılıp da bakan taraf ilan ederler. Hatta depresyonda sanarlar." Dedi.

"Tamam anladım. Neyse bugün kafeye gidelim mi? Biraz kafa dağıtırız." Diye öneride bulundum.

"Olur ama önce kitapçıya gidelim, kitap alacağım." Diyerek kabul etti.

"Bak sen de şu After kitabını falan alma. Işıl zaten bir ara grinin elli tonunu aldı." Diye yakındım. Evet, Işıl masum bir kız değil bakmayın öyle.

"Merak etme almam, ilgimi çekmiyor zaten." Diye cevap verdi.

"Ne ilgini çekmiyor?" Diye araya giren Yamaç, ve yanında yarım porsiyon Barış vardı. Karakter bakımından yarım.

"Bir kitap." Diye geçiştirdi Gizem. Bir anda koklandığımı hissedince arkamı döndüm. Barış boynumu koklamıştı.

"Ne kokluyorsun be, köpek gibi?!" Diye bağırdım.

"Şunu aşık gibi diye değiştirelim bence." Diye cevap verdi.

"Yine iddiaya girmediğine emin misin?" Diye konuyu açtım. Kaşlarını çattı.

"Kübra saçmalama istersen! Ben seni seviyorum. Tamam o zamanlar öyle bir şey oldu ama sonra vazgeçtim. Neden, biliyor musun? Çünkü kıyamadım sana. Dedim ki; böyle iyi bir kıza bunu yapamam. Lütfen affet beni." Diye yakarışa geçti. Biraz yumuşamış sayılırdım ama taviz vermeyecektim.

"Barış bu zaten geçmiş bir olay. Evet kızgınım ama bu affedilir bir şey. Benim kabullenemediğim olay ise, senin bu iddiayı kabul edebilecek kadar düşük olman." Dedim ve kantinin çıkışına doğru yöneldim.

***

Sınıfta oturup olanları düşünürken yanıma Baran geldi.

"Tamam Barış'ı sevmiyorum ama üzülme, gelir geçer." Diyerek elini omuzuma koydu.

"Baran, beni teselli eden erkeğin omuzunda ağlayıp, omuzuna yatacak bir kız değilim. Yani siktir git." Diyerek camdan dışarıya bakmaya devam ettim.

"Peki, ama eğer Barış'ı kıskandırmak istersen söylemen yeterli." Dedi.

"Barış'ın beni kıskanması için kimseye ihtiyacım yok." Dedim. Barış beni her türlü kıskanıyordu.

"Ama sanırım senin Barışı kıskanman için Barış'ın çok şeye ihtiyacı var. Baksana kızlar şimdiden başına üşüşmüş." Bir anda bir kartal gibi camdan dışarıya keskin bir şekilde bakarken, kumral bir kız ile Barış'ı konuşurken gördüm.

O zaman ateşe ateş ile karşılık verecektim ve onun silahıyla vuracaktım onu.

***
Sizce Kübra'nın silah olarak kastettiği şey ne?

Şerefsiz || Anonim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin