29.

28K 1.7K 201
                                    

"Ne var, parasına konduğum, ne var?" Diye açtım Gizem'in telefonunu açarak.

"Anandan izin alabildin mi?" Diye sordu beni takmadan.

"Evet aldım, ama senin de mutlaka gelmen lazım. İzin aldın mı?"

"Evet, yarın gidiyoruz o zaman?" Diye sordu emin olmak istercesine.

"Aynen, neyse kapatıyorum. Zıbaracağım." Diyerek yüzüne kapattım ve yatağıma geri yattım.

Telefon yeniden çalmaya başlayınca, öfkeyle alıp kil olduğuna bakmadan açtım.

"Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz, dı pörsın yu bilmem ne bilmem ne." Diye saçmaladıktan sonra tam kapatacaktım ki Barış'ın sesini duydum.

"Kübra, iyi misin sen?" Dedi sonlara doğru gülerek.

"Barış sen misin?"

"Evet de," dediği sıra sözünü kestim.

"Nasıl iyi olabilirim! Zaten gece iki de uyudum, üzerine aptalın biri gece dörtte beni saçma sapan bir şey için uyandırdı ve ondan sonra bir saat boyunca uyuyamadım. Şu an dört saatlik uykuyla duruyorum ve sen bana iyi misin diye soruyorsun! Soruyorum, sabahın yedisinde ne yapıyorsunuz ya siz? Bir insan, cumartesi günü saat yedide uyanık olur mu? Hele de bir öğrenci!" Taramalı tüfek gibi arka arkaya saydırdıktan sonra derin nefesler almaya başladım. Telefondan ise bir süre ses gelmedi.

"Özür dilerim. Uyandırdığım için yani." Dedi sonra.

"Hayır, sen uyandırmadın beni. Senden önce Gizem aradı. Ama ikiniz de biliyorsunun benim on birden aşağı uyanmadığımı." Dedim biraz daha sakinleşerek.

"Şey diyecektim ben, annenden izin alabildin mi? Okuldan bir kız da beni davet etti de." Dediği sıra biraz doğruldum ve beni görmediği halde şüpheci bir şekilde baktım.

"Çok istiyorsan onunla gidebilirsin, engel olmayayım ben. Önemli değil benim için." Dedim, şüphemi sesime yansıtarak.

"İyi tamam o zaman. Kapatıyorum ben, ona haber vereyim." Dedi.

"İyi, kapat." Dedim kinayeli bir sesle ve telefonu ben kapattım.

"Vay be Barış efendi, ulan bari başkasıyla gideceksin neden Baran'ı geri gönderiyorsun?" Diye kendi kendime konuştuğum sırada tekrar telefon çaldı. Yine Barış Arıyordu.

"Ne var Barış?" Diyerek açtım telefonu.

"Sen saf mısın? Ya da uyku sersemi falan mısın? Kızım, sen dururken ben başkasıyla gider miyim? Gerekirse tek giderim ya da gitmem. Neyse geliyor musun?"

Cümlesini bitirmeden önce, ben çoktan sırıtmaya başlamıştım. Hatta içimden Yiiaaaa nidalarıyla haykırıyordum.

"İyi tamam. Geliyorum." Dedim içimin aksine en soğuk ciddiyetimle.

"Yarın alırım o zaman seni. Gizem'i de Yamaç alacak. Motordan korkmuyorsun, değil mi?"

"Hastasıyım." Diye cevap verdim sorusuna. Küçüklüğümden beri adrenalin tutkunuydum.

"Güzel o zaman. Yarın görüşürüz, mesaj atarım." Dedi ve kapattık.

Ergenler gibi sırıtıyordum.

Ergensin zaten.

Sus be! Ama şunu da fark etmiştim ki, ben Barış'a karşı buzlarımı eritiyordum sanki. Ama ben değildim ya. Kesin küresel ısınmadan.

Evet evet, küresel ısınma!

Şerefsiz || Anonim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin