64.

24.9K 1.5K 224
                                    

"Seninki gelmiş." Dedi yine Gizem. Başka birisine seninki demesi için dua ettim. Barış olmamalıydı.

Ama Barış işte.

"Senin burada ne işin var?" Dedim ayağa kalkarak.

"Konuşmalıyız." Dedi sadece. Benimle konuşmadan gitmeyeceğini biliyordum.

"Konuştuktan sonra gidecek misin?"

"Büyük ihtimalle."

"Gel." Dedim ve sınıftan dışarı çıkıp, okulun sakin köşelerinden birine götürdüm.

"Söyle," dedim kollarımı kavuşturarak.

"Özür dilerim," dedi ilk önce. "Yaptığım şey için. Yani evet sana bir oyun oynadım o sırada ama böyle tepki vereceğini bilmiyordum. İstemediğin sürece öpmem seni, ya da herhangi bir şey yapmam."

"Öpebilirsin beni, ama en fazla yanağımdan ya da elimden, saçımdan. Ama dudakları her kız için özeldir. İlkini hayatındaki tek adama vermek ister çoğu. Korkuyorum işte, şimdiye kadar sevdiğim erkeklerden nefret ettiğim için duygularım bitti onlara karşı. Senden nefret etmekten korkuyorum."

Beni bırakmandan korkuyorum.

"Sevilmeyi seven birisiyim ve beni sevmen hoşuma gidiyor, beni sevmeyi bırakmandan korkuyorum."

Ben seni severken senin beni sevmemenden korkuyorum.

"Bana bir şans versen?" Dedi mahcubiyetle.

"Oğlum sen bana katlanamazsın ki. Ben döverek ve söverek  seven biriyim. Yanaklarını koparana kadar mıncırır, seni gördüğüm yerde ensene iz çıkartacak kadar şaplak atarım. Sevgilim, aşkım yerine birader, kanka, reis, dayı oğlu, hacı falan derim." Dedim bahanelerle.

"Ben seni, bunları bilerek sevdim zaten. İlk sene, aynı okula düştüğünüz için, senin yaptıklarını anlatmıştı Baran. Arkasından şemsiye fırlatmış, ensesinde iz bırakmışsın. Bunu bilerek sevdim ben seni." Dedi ve ellerimi avuçlarının içinde kaybetti. Ben gülümseyince de beni kolları arasına aldı. O sıra inlediğini duydum ve ondan ayrılıp onu kontrol ettim. Elini yarasının olduğu yere koyunca direkt okul sweatini biraz yukarıya sıyırıp yarasına baktım. Yarası kanamıştı.

"Al işte, görüyor musun?" Diye azarladım.

"Yanımda sargı bezi falan var." Dedi yüzünü buruşturup.

"Ben mi yapacağım?" Dedim hayretle.

"Sapık Ercandansa seni tercih ederim." Dedi. Onaylayıp boş bir sınıfa soktum ve öğretmen sandalyesine oturttum onu. Yarasını açıp, etrafındaki kanı temizledim ve yeni sargı sardım. Zor konsantre oluyordum vallahi.

"Neden kızardın?" Dedi bir de. Çatık kaşlarımla ona bir bakış attıktan sonra, ağzına fermuar çeker gibi yaptı ve gözlerini kaçırdı. Titreyen elimle, tenine dokunmamaya dikkat ederek, sweatini indirdim ve ayağa kalktım.

"İlk defa böyle bir şey yapıyorum, bence bir eczaneye ya da sağlık ocağına falan git." Dedim. "Annen nasıl izin verdi gelmene?"

"İzin verdiğini kim söyledi?" Dedi pişkince sırıtarak. Ve o sırada bir anons yapıldı.

"Barış Acar, müdürün odasından bekleniyorsun."

Şerefsiz || Anonim (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin