-Kızım uyanmadın mı hâlâ?!?!
+Anne ne vardı sabah sabah?
-Kızım gel bi bir şey konuşcaz
-Tamam ya tamam giyiniyorum...
Ve annemlerin yanına indim annem ne kadar güzel bir kahvaltı sofrası hazırlamıştı. Kesin beni kızdıracak bir şey yaptıklarını düşündüm içimden. Ve annem söze girdi:
-Merve kızım seninle bir şey konuşmamız gerekiyor ama aniden kızmak yada karşı çıkmak yok tamam mı?
Söylemiştim ama değil mi? Kesin kızacağım bir şeydi işte. Ve ben anneme dönerek:
+Peki anne hadi söyle...
O sırada babam kurban olarak kendini ortaya attı:
-Bak kızım senin daha iyi eğitim alman için seni İstanbul'da bir okula yazdırdık.
+Nee?!?!
-Kızım kızma senin iyiliğin için. Hem bak yatılı da kalabilirsin. Yeni arkadaşlar edinirsin.
"Ya ben napim yeni arkadaşları benim var zaten burda arkadaşlarım yaa" diye geçirdim içimden. Ve o sırada annem:
-Kızım biz her şeyi ayarladık. Üç saat sonra uçağın var.
+Neee?!?! Anne sen deli misin? İnanmıyorum ya ben o zamana nasıl toplıycam bavulumu???
Annem ses çıkarmadı. Aslında başka zaman olsa kızardım ama bugün içimden kızmak gelmedi ve ben de odama çıkıp elime telefonu aldığım gibi en yakın arkadaşım olan Ada'yı aradım.
-Alo naber?
+İyidir,hayırsız sen hiç ararmıydın Ada arkadaşını(!)???!!!
-Öyle deme şapşal,hemen buluşmamız lazım ;))
+Noldu be?!?! Sesinde bi gariplik var...
-Buluşalım anlatcam.
Ve telefonu kapattıktan sonra son üç saatim vardı ve hemen duş alıp altıma lacivert bir pantalon giyip üstüme gri arkası uzun önü kısa bir t-shirt geçirdim. Yakası açık olduğu için de lacivert bir fularla ve lacivert bir konversle kombinledim. Kendimi çok cool hissederken babamın sesiyle kendime geldim. Ve babam:
-Nereye Merve?
+Baba Adayla buluşup ona gideceğimi söyleyip vedalaşacağım. Merak etme bavulum hazır.
-Tamam kızım. Geç kalma.
+Olur baba kalmam(!)
Evden çıktımda kendi içimde zafer kutlamalarını başlattım ve o sırada üç saat sonra İstanbul'a uçacağımı fark ettim. Ve zafer dansım isteksizcede olsa sona erdi. Karşımda Adayı görünce şok oldum ve hemen sarılma isteği geldi içimden çünkü onu bir daha gelecek yıl görebilecektim. Ve Ada hemen söze atıldı:
-Noldu lan yüzünde bir gariplik var?!?!
+Ben İstanbul'a gidiyorum.
-Hahaha!!! Şakaya bak yemezler artık cnmm. Bayatladı onlar.
+Yaa off dalga geçme ben ciddiyim.
-Nasıl yaaa beni bırakıp nereye gidersin ben sensiz naparım kiminle saçmalarım şapşal...?!?!
Ve ona sabah olanları anlattım üç saat sonra uçağım olduğunu söylediğimde bana garip garip bakmaya başladı ve tepkisi "Nee?!?!" oldu, verdiği tepkiye bende şaşırdım.ve korktum sonra başladı konuşmaya:
-Bunu ne zaman kararlaştırdınız?
+Bimiyorum benim bugün haberim oldu.
-Ne yani burdaki hayatını bırakıcak mısın?
+Maalesef ama İstanbuldan seni sık sık ararım.
-Benide mi?
-Burdaki taşlarıdamı?
-Okulunudamı?
-Saçmalıklarımızıda mı?
-En önemlisi Berkayıda mı?
Evet doğruya Berkayı nasıl unutabilirdim ki... O benim lisede ilk aşkımdı ve hâlâ da unutamamıştım. Onu nasıl bırakırdım ki...Üzüldüğümü fark ettirmemeye çalışarak
+Ada sus artık lütfen(!) Hem orada daha taşları vardır Ada emin ol.
-Kızım nasıl bir anda silebildin kaç yıldır aşık olduğun çocuğu?
+"Ada sus artık!!" dedim ve kalbimde bir şeyler olduğunu hissetmiştim. Acı veriyordu,ama ayni zamanda seviyordum da onu, ama canımı yakıyodu fakat çok tatlı gülüyordu. Onu nasıl unutacaktım...??? Düşünürken telefonum çaldı ve aniden açtım bu babamdı başka kim olcaktı ki...
-Alo kızım nerdesin? Annen merak etmişte.
+Adayla beraberim baba.
-Anladım ne zaman geliyorsun?
+Baba annemin merak ettiğine emin misin yoksa sen mi merak ettin?
-Sus be geveze(!)
+Off tamam baba neyse ben ararım seni sonra bb.
diyerek kapattım telefonu. Babamla telefon konuşmalarımız hep böyleydi.
O sırada Ada'nın telefonundan birisine mesaj yazdığını fark ettim ve gönderilen kişi kısmındaki isim "BERKAY" dı ve telefonunu aldığım gibi mesajı sildim ve Ada'ya dönerek:
+Ada napıyosun sen? Ben bunları sen Berkaya mesaj atasın diye anlatmadım!!!
diye bağırdım.ve oda bana:
-Özür dilerim Merve ama en iyi arkadaşımın gitmemesi için herşeyi yaparım.
Ve böyle deyince son bir kez sarılmak istedim. Boynuna atladığım sırada gözüm saate ilişmişti. Saate bakar bakmaz hemen çantamı topladım ve son bir kez sarılarak Ada'nın yanından ayrılıp eve gitmek için önüme gelen ilk taksiyi durdurup bindim evin adresini verdim ve evin yolunu tuttum. Uçağın kalkmasına bir saat kalmıştı.Eve geldiğimde annem bavulumu kapının arkasına indirmiş ve okulun adresini bana sıkı sıkı tembihlemişti. Ve daha sonra hazır olduklarını fark ettiğimde havaalanına doğru yola çıktık. Ben uçağa bindim ve koltuk numaramı buldum. Yeni bir hayat beni bekliyordu,yeni insanlar,yeni arkadaşlar,yeni dostluklar... Kemerimi taktıktan sonra tam telefonumu uçuş moduna alacaktım ki o sırada gelen bildirim sesiyle irkildim ve telefonu açıp gelen mesaja baktım. Mesaj Berkaydan gelmişti....