🌙 5.5

7.7K 548 232
                                    

Yazar uyarısı; Kamer'ime paldır küldür düşmemek için bölüm boyu dikkatli olmanız itinayla belirtilir. 🙈

Lütfen satır aralarını sahipsiz, kelimelerimi boynu bükük bırakmayınız...

Beğenmeniz dileğim ile...

🌙

🌙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🌙

Küçük müydüm ben?

Yaşım gereği; çoktan baliğ olmuş, evlilik çağında yahut o çağı çoktan kaçırmış ve hatırı sayılır bir ömür yaşadığımı biliyordum.

Ama küçük olmayı dilerdim.

Bir toz zerreciği kadar küçük olabilir miydim ki?

"Kamer, dur!"

Kurumuş dudaklarımı paramparça edercesine, verdiği zararın bedelini ödeteceklerini anımsayarak canhıraş bir nida ile dikili kaldığım yerden hareketlenip Galip'in kandan görünmez kılınmış yüzünü nişan alan yumruğunu henüz inmeden havada bileğime sarılarak yakaladım.

Mavileri, elalarıma döküldü.

"Dur, artık. Değmez."

Sıklaşan soluklarının körüklediği göğsünün süratli dalgalanışını durdurmak istercesine sertçe yutkundu. Alnında peyda olan ter tameciklerinin sarılıp sabitlediği saç tutamlarının bir kısmı hareketsiz kalışı ile teninden koptu.

"Eve çık küçük." dedi, öfkeden katranlaşmış bir tınıda.

Başımla redd ettim. "Değmez. Yapma artık. Yalvarırım."

Kaşlarını çattı. "Küçüğüm..." Sesinin desibeli kademeleri ışık hızıyla inerek diplere çöktü. "Gebertmeyeceğim. Söz. Yeter ki eve çık."

Güven kıymetli ve eşsiz bir nimet idi. Denizlerde fersahlarca, gök yüzünde millerce, yahut yer yüzünde kilometrelerce arasanız dâhi gerçek sahibine erişmeden gün yüzüne çıkmayacak saklı bir define kadar bulması imkansızdı.

Panzehir 🌙 Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin