🌙 3.1

9K 563 69
                                    

Lütfen satır aralarını sahipsiz, kelimelerimi boynu bükük bırakmayınız...

Beğenmeniz dileğim ile...

🌙

Kanatları kırık ve bereli bir kırlangıçtı, yüreğim.

Uçma yetisini tamamıyla yitirmiş, belki de ona yetiye doğuştan hiç sahip olamamış özürlü bir kırlangıç.

Milim havalanmayan bereli kanatlarını koynunda toparlamış, sebebi olan gecenin ürpertici zifirisinden bir ağaç kovuğuna sığınmış, bereli etlerine gagasının ucuyla üflemişti. Yılgın bakışlarını hiç vuslata eremediği göğe hüzünle çevirmişti, zirâ uçma kesbinden mahrum bırakılmış bir kırlangıçtı.

Ve göğün âmâ karası göğsünde var ışıltısıyla parıldayan ayın göz kamaştırıcı ışığını gördüğü an, tutulmuştu. Hiç dokunamadığı göğün uçsuz bucaksız göğsüne tutulduğu ayın ne denli yakıştığını fark ettiği vakit, vuslatından feragât etti.

Uçmak ne gerekti ki?

Sevda, sevdiğin için dilemekti, çoğu şeyi yalnızca.

"Ooo Kamer beyimiz de gelmiş." Saçlarımı kavrayan elinin tutuşu sertleşip başımı Kamer'in geldiği yöne çevirdi.

Acziyetimin her daim farkındaydım, ancak ay ışığımın karşısında bu gerçeğin böylesi açık edilmesi çok onur kırıcı idi.

"Bırak kızı." diyerek yineledi, hayli iri dudaklarının aralığından küfürvari bir tınıda.

Tepemdeki herifin asılışı şiddetlendi. "Bırakmıyorum, bırakmayacağım. Karım değil mi? Ona istediğimi yaparım ve bu seni ilgilendirmez. Şimdi bas git."

Dudaklarımın ucuna değin gelen acılı intilerimi zoraki zapt edip elalarımı ay ışığıma uzattım, güçlükle. Heybetin önünde eğileceği görünümdeki bedenine imrentiyle bakarken hissettiğim acının yokluğa koştuğunu hissediyordum.

O, benim hislerimin diriliş idi.

Ve aynı zamanda, şifamdı.

Havadaki ayazın yansıması koyumtrak bulutların kasvetli sarmaladığı sokağın iş görmeyen lambalarının da etkisiyle ışıltısı şahlanarak göz kamaştıran Kamer birkaç adım yaklaştı. "Aranızdaki ilişki sikimde değil zaten." dedi, umursamazlığını sergilemekten gocunmadan. "O bir kadın. Ve bir şerefsiz gavat sırf aradaki güç farkını fırsat bilip bir kadına istemediği bir şey yapıyorsa işte o zaman bu beni ilgilendirir." Kaşlarını daha çok çattı. "Bu insan olduğunu iddia eden herkesi ilgilendirmeli." Birkaç adım daha yaklaştı. Devasa ebatlardaki zehirli sarmaşıkların çepeçevre kuşattığı mavileri Galip'e saplandı. "Şimdi gece gece bana kendini geberttirmeden bırak kızı. Sonra da siktir olup git." Tınısındaki sükunetin aksine kelimeleri telaffuz edişindeki ciddiyet öylesi bir boyutta seyr ediyordu ki, sözlerinin hedefi olmadığım halde bir an bedenimde dirilen korku ile yutkunma ihtiyacı hissettim.

Galip korkak bir adamdı. Bana yaptıklarının tamamı ona güç yetiremeyip aynı zamanda da duyduğum mecburiyetten idi.

Ve çok geçmedi. Saçlarımı kavrayan elin tutuşu gevşedi.

"Sen eve geç." dedi, Kamer. Bakışları an olsun varlığıma ilişmese de beni bu adamın yapacağı şeylerden korumak adına sarf ettiği çaba, yüreğimdeki kırlangıcın kanatlarının yenilenmesine yetmişti.

Savrulduğum asfalttan oyalanmadan kalkıp adımlarımı süratle apartmana yönlendirdim. Aralık kapıdan girmek üzere iken son kez ardıma dönüp baktığımda ay ışığımın Galip'e birşeyler söylerken kıpırdayan dudaklarını ve Galip'in işittiklerinin ardından irileşmiş gözleri ile peşimden gelmeye dâhi cür'et edemeden sokaktan ayrılışına şahit oldum.

Elalarım evinin kapısından girmek üzere olan Kamer'e yönelirken boğazımı temizledim. "Teşekkür ederim." diyerek hayli yüksek bir desibelden konuştum.

Cevap vermedi. Yalnızca sağ elini önemli değil der gibi ardına dönmeden havada sallayıp içeri girdi.

Derin bir iç çektim. Sandığımın aksine belki de Kamer'in herşeyi öğrendiğinde beni yargılamadan yalnızca anlamayı denemesi de mümkün olabilirdi.

🌙

Panzehir 🌙 Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin