🌙 6.1

6.7K 459 45
                                    

Beğenmeniz dileğim ile...

🌙

🌙 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🌙 

Mutfakta yalnız başına yemek yapmaya uğraşan bir tımarhane kaçkınının ne denli tehlikeli olduğunu tahmin edebilir miydiniz?

Elimdeki devasa soğanın kabuğunu soymaya çabalarken yarısını çöpe attığımı fark etsem de bozuntuya vermeden karşımdaki telefon ekranında artistik hareketlerle işine devam eden şefin yaptıklarını tekrar etmeye devam ettim. Yemek yapmak adına tek tecrübesi kahvaltı hazırlamak olan birine göre kabul ediyorum hayli zor bir menü seçmiştim. Ancak bu günün özel olmasını o kadar çok istiyordum ki, arama paneline yazdığım yemeklerin çoğunun yalnız adını işitmiştim.

Annem pek yemek yapmazdı. Kendimi bildim bileli basit sandviçler, kahvaltı çeşitleri ve marketlerde paketli olarak satılan tavada iki dakikada pişirilen hazır gıdalarla ömrümü geçirmiştim. Galip'le olan mecburi evlilik hayatımda da yaşadığım tek şey zoraki bir hapis olduğundan o tarz mevzulara kafa yorma gereği görmemiştim.

Ancak, yemek yapmayı öğrenmek çok mühim bir mesele imiş.

Soğanı doğrama tahtasının üzerinde iri hatta devasa irilikte küpler halinde kestikten sonra ocaktaki tencereden yükselen tuhaf kokuyla suratımı buruşturdum. Yağın rengi değişmiş, ara ara da baloncuklar halinde patlamaya başlamıştı. Ellerimi hızla tutup ocağın yanına ilerledim, tezgahtaki tahta kaşığı yağın içerisine daldırıp karıştırmak için niyetlendiğim an kurulamadığım ellerimden damlayan su damlacıkları yağ ile tuhaf reaksiyonlara girdi ve birden her yere sıçramaya başladı.

Panikle tencerenin saplarından tutup ocaktan indirmeye yeltendim, ancak döküm olan tencerenin saplarında ısıyı yalıtacak herhangi bir şey bulunmadığı için tencereyi tutmam ile çığlık çığlığa yere atmam bir oldu. Parmak uçlarıma üfleyerek musluğun yanına koşturdum. Ellerimi soğuk suyun altına tutarken elalarım mutfak zeminindeki halının büyük kısmına yayılan yağa hüzünle takıldı. Alt dudağımı küçük bir çocuk gibi çaresizce büzdüm, ellerimdeki acıdan çok daha korkunç bir manzara halıya hakimdi.
 
Musluktan akan suyu bir müddet sonra kapatıp yere devirdiğim tencereyi dikkatle kaldırdım, bulaşık makinesinin kapağını açıp hırsla içerisine savurdum. Alt dolaplardaki leğenlerden birisini ılık su ile doldurup bolca sabun boca ettim, paketi henüz açılmamış bezlerden birine de alıp halının temiz kısmına diz çöktüm. Elimdeki bezle öfkeyle halıyı sürttüm, sürttüm, sürttüm.

Sadece birkaç çeşit yemek yapacaktım, oysa.

Bu denli büyük bir fiyasko olacağını düşünmemiştim.

Halıdaki yağ tabakası bezle temas ettikçe daha derinlere siniyordu, sanki. Elimden geldiğince büyük bir güçle halıyı silmeye devam ettim ancak sonuç sadece başarısızlıktı.

Panzehir 🌙 Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin