8. Bölüm: "Kalbin Etrafında Filizlenen Korku Tohumu"

593 67 46
                                    


James Young - Infinity
Ruelle - War Of Hearts

Oy ve yorum kısmını atlamayın, bunlar benim için önemli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy ve yorum kısmını atlamayın, bunlar benim için önemli.

8. Bölüm: "KALBİN ETRAFINDA FİLİZLENEN KORKU TOHUMU."

Kalbimin hızlanması, gerilmem ve ellerimin titremesi birer korkuya delaleti. Ben Vedat Karahanlı'dan korkuyordum. Babamın eğer doğruysa kardeşini öldürmesi benim için büyük bir fırtınanın habercisiydi. Ve o fırtına yavaş yavaş kendini tanıtıyordu. Ya bu fırtınaya kapılıp gidecek, ya da savaşıp bu fırtınadan kurtulacaktım.

Bu halime ve hissetiklerime bakılırsa ben çoktan o fırtınanın yarattığı enkaz altında kalmıştım.

Gözlerimi Tolga'yla birleştirdim. O benim aksime ifadesini asla bozmamakta ustaydı. Nasıl yapabiliyordu bunu? Her konuda ifadesini düz tutmayı nasıl başarıyordu? Kendi bedenine ve refleks haraketlerine bile hakimiyet kurmuştu. İnsanı içindeki kuyuya çekercesine bakan bal rengi gözlerinin önüne bir perde çekilmişti; o perde hem gözlerini, hem de içindeki duyguları iyi bir biçimde gizliyordu. O perdeyi aralamayı diledim, o perdenin arkasındaki adama ulaşmak, onunla konuşmayı diledim. Çünkü hissediyordum, beni bu yaşananlara mecbur bırakan o kötü hayat, onun da perdeyi çekmesine neden olmuştu.

Tolga gözlerini elindeki saate getirdi ve burnundan bir nefes aldı. "Alın içeriye, gelsin." Düz olan sesi İnci'ye ulaştı, İnci başını salladı ve dışarı çıktı.

Gözlerimi Tolga'ya çevirdim ve sesimi sabit tutmaya çalışarak sordum. "Siz bu adam ülke dışında demediniz mi Tolga? Burada ne işi var?"

Tolga dudaklarını büzdü ve umursamaz bir edayla omuz silkti. "Evet ülke dışına çıkmıştı ama gelmiş." Esmer parmaklarını burun kemerine getirip gözlerini kısarak bir şeyler düşündü. "Ya da hiç çıkmamıştır." dediğimde yutkundum.

"Bu da ne demek?" Kollarımı göğüsümde topladım ve kirpiklerimi kırpıştırarak yüzümü inceledim. "Sana yalan söylediğini mi düşünüyorsun?"

Dudaklarını ıslattı ve belini deri koltuğun beline dayadı. "Ona ne yaptığımı sen de gördün, Leyla." Ela gözleri kısıldı, koltuğu tutan parmakları öyle gerildi ki damarları belirginleşti. "Muhtemelen plan yapmıştır, ve ona bulaşmam için böyle bir yalan söylemiştir."

Yutkundum. "Sen ona bulaşacak mıydın?"

"Hayır," diyip tek kaşını kaldırdı. "Ben kimseye bulaşmam, direkt işimi görürüm."

KARA DERMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin