15. Bölüm: "Okyanusa Bakan Uçurumu Sevmek"

464 49 71
                                    


15. Bölüm: "Okyanusa Bakan Uçurumu Sevmek"

Kalp kırıklarıyla dolu bir gün.

Umutların hava da uçuştuğu bir gün.

Genç kız yattığı yerden rahatsıca doğrulup etrafa baktı. Kaşlarının arasında şaşkınlıktan dolayı bir çukur oluşurken, gözü gökyüzüne takıldı. Ardından yavaşça gözüne etrafında ki ağaçlar takıldı.

"Zeytin Gözlüm!" Dedi kızın yüreğini parçalara ayıran o can sesi. Genç kız hızla ayağa kalktığında gözüne bir nehrin kıyısında duran gök gözlü arkadaşı çarptı.

"Zeynep?" Dedi gözleri dolarken, sesinde ki çatlaklık kalbine bir mızrak gibi saplandı. Gök gözlü kız elini kalbine götürdü. "Ben öldüm Zeytin Gözlüm," dedi ruhsuz bir sesle. Genç kız ona yaklaştığında arkadaşı ona elini dur der gibi açtı. "Gelme, burası çok soğuk." Sesinde ki boğuk tını ile sanki boğuluyordu. Arkadaşının Zeytin Gözlüsü başını iki yana salladı. "Ben üşümem ki," dedi yanağına bir damla göz yaşı akarken, gülümsedi kırıklıklarla dolu nir şekilde. "Yanına gelip seni ısıtacağım."

Kızın gök gözlü arkadaşı nehirin içinde arka arkaya yürüdü. "Ben ölmedim Zeytin Gözlüm." Dedi sertçe yutkunarak. "Öldürüdüm, öldürdük." Genç kız affaladı. "Ne?" Diyebildi kısık bir ses ile. Gök gözlü kız gözlerini kapattı. "Beni buraya zorla getirdiler, öldürüldüm ben Zeytin Gözlüm."

Genç kız o an tokat yemişçesine irkildi. Sanki Zeynep ona silah doğrultup onu zihninden vurmuştu. Arkadaşına doğru iki adım attığında duyduğu ses ile duraksadı. "Kızım?" Dedi içini parçalayan diğer bir ses. Genç kız hızla arkasına döndüğünde ömrünü defalarca kez feda edebileceği yeşillerle karşılaştı. Babası Ömer Aktaş, karşısında onu son gördüğü kıyafetiyle duruyordu. "Baba?" Dedi genç kız hıçkırırken, bu öyle bir babaydı ki genç kızın babası yerine çivilendi. "Bıraktın beni!" Dedi genç kız ağlarken, arkasına dönüp arkadaşına, kardeşine baktı ve haykırdı. "Bıraktınız beni!"

"Bırakmadık ki seni," dedi genç kızın gök gözlü arkadaşı. "Kalbindeyiz." Gülümsedi.

"Analayamadığım bir şekilde beni bırakıp gittiniz," babasına döndü. "Neden beni bıraktın baba?" Ömer Aktaş gülümsedi ama gözleri dolmuştu. "Bazen bazı şeyler anlatılmaz," genç kız babasına doğru yürüdü. "Bana yardım et baba, gitme nedenini öğrenmeme yardım et." Ömer Aktaş gözlerini kapattı. "Kuzenine git, birbirinize sahip çıkın." Dedi kısık bir sesle. Genç kız affaladı. "Ömer babam haklı Zeytin Gözlüm." Dedi kızın kardeşi, "babanın dediğini yap." Diyerek kısık bir sesle devam etti sözlerine.

Genç kız bayılıcak gibi olduğunda kendini toparladı ve arkadaşına doğru adımladı. "Seni ısıtmak istiyorum kardeşim," gök gözlü kız irkildiğinde üzerinde durduğu nehir birden bire buza döndü. "Zeynep!" Diye bağırdı genç kız. Gök gözlü kız titremeye başladı. "Korkuyorum," dedi fısıldayarak. On an bir şey oldu ve buz gök gözlü kızı içine aldı. "Zeynep!" Diye çığlık attı genç kız tekrar. Tam buza adım atacakken bir kolun onu sarması ile irkildi. Burnuna çalan Gardenya kokusu ile gözlerini bal rengi gözlere çevirdi. "Tolga?" Dedi fısıldayarak. "Hadi gidelim," dedi ela gözlü adam.

Adam genç kızı küçük bir çocukmuş gibi ellerinden kaldırıp kendine çekti. Genç kızın gözü babasına kaydığında onları izlediğini gördü. "Güvendesin." Dedi babası. Genç kız başını bal gözlü adamın göğüsüne yasladı, "güvendesin." Dedi bal gözlü adam. Genç kız tekrar etti. "Güvendeyim."

KARA DERMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin