21. Bölüm: "Siyahın İki Yüzlüsü"Keyifli okumalar!
Şarkılar; Halsey - Gasoline
Sia - The Greatest
Şebnem Ferah - Yağmurlar
Fun - We Are Young*
İnsanların hayat dediği o yerde, bir ip üzerinde savrulup duruyormuşum gibi hissediyordum. Aynı zamanda kötü bir insan olduğumu da düşünüyordum.
Kendimi bıraksam, çok daha güzel olmaz mıydı herşey?
İnsan her zaman kötü düşünmemeliydi.
Çocukken izlediğim bir çizgi filimde, küçük bir kız bir çiçek görüyordu. Çiçek o kadar güzeldi ki, o küçük kız uçurumun kenarında olduğunu umursamadan çiçeğe ulaşma derdine düştü.
Yürüdü, yürüdü ve yürüdü.
Önündeki iplikten geçerek uçurumun tam ucuna; çiçeğe geldi. Çiçeği eline alıp ona kavuştuğunda, o an bir şey oldu.
Kız uçurumdan düştü.
Kızın düştüğü kuyu, kızın o çiçek uğruna uçuruma gittiği çiçeklerle doluydu.
O kız bir çiçek istedi; uçurumdan düşüp o çiçeğin binlerce türüne kavuştu.
Hayatım da böyle bir şeydi. Tam olarak buydu.
Gözlerimi korkuyla, adeta bakışlarıyla kükreyen iki gözlere getirdim.
Birinin yeşilleri beni korkuturken.
Diğerinin elaları bana güven hissi veriyordu.
"Leyla'nın yanında, benimle düşmanlık yapacak kadar düştün mü Vedat?" dedi Tolga, dolgun dudaklarını nihayet aralayarak.
Vedat'ın tek kaşı, tehlikeli bir biçimde yukarı doğru kıvrıldı ve yeşil gözlerini, dört saniye gözlerimde tutup Tolga'ya çevirdi. "Ben senin için gelmedim. Kendini bu kadar önemli biri sanma."
Tolga, burnundan soldu. "Eğer Leyla ile muhatap olmaya devam edersen," beni kolumdan hafifçe yana çekerek, Vedat'a doğru iki adım attı. "Seni Leyla'nın önünde öldürürüm. Ve bunu yaptığımda, benim bir cani olduğumu sanmazsın; emin olursun." dedi, çelik kadar sert bir sesle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA DERMAN
Teen Fiction"Ve artık ben, kendi avuçlarımda, kendi felaketimin izlerini taşıyordum." ♫ Soğuk bir Eylül gecesi, Babası nefret ettiği bu hayattan göçüp gitmesine rağmen onun varlığına inan o kızın, o gecede dikkatini çeken bir iz; bir leke. Tek bir iz, tek bir l...