16. Bölüm: "Vazgeçince Bile Vazgeçememek"

558 49 161
                                    


Ed Sheeran - Perfect

16. Bölüm: "VAZGEÇİNCE BİLE VAZGEÇEMEMEK."

Gerçekler... Bazen saklanmak, bazen de haykırmak içindir.

İçinizde tutuğunuzda bu gerçek size çok ağır gelmeye başlar ama bir şekilde taşırsınız.

Fakat, eğer o gerçeği bilmesi gereken birinden saklıyorsanız o gerçek, bir lâv kadar yakıcı olur. Taşıyabilirsiniz ama konuştukça yandığınızı hissedersiniz.

Diri diri yanmak.

Katlanamamak.

Gözlerim bir süre ela gözlerinde asılı kaldı. Gözleri beni içine alıp algılarımı yuttu. Ne diyeceğimi bilsem bile, ağzım emirlerime karşı geliyordu.

Tek bir kaşı havalandığında kendime gelmeye çalıştım.

"Leyla? Orda mısın?" Diyor kulağımda ki Edim. Cevap vermeye çalışıyorum ama Tolga karşımda bana bakarken bu çokta kolay olmuyor.

"Evet evet," dedim kendimi toparlayarak. "Iı şey.." gözlerim ela gözlerine kaydı. "Ben seni ararım tamam mı? Hal ederiz yani." Cevap vermesini beklemeden telefonu yüzüne kapatıp ayağa kalktım. Üzerimde ki uzun kazağımı düzeltirken sesini duymamla ona döndüm.

"Edim, kuzenin olan değil mi?" Nerden biliyordu? Kaşlarımı çatıp olduğum yerde haraket etmeksizin dik dik yüzüne baktım.

"Evet," telaşa kapılmamaya gayret ettim. "O. Sen nerden biliyorsun?"

Tek gözünü kısıp yüzünü yana doğru eğdikten sonra konuştu. "Babanın hisselerini mi devr almak amacın?"

Yutkunup derin bir nefes aldım. "Ben değil, Edim alsın istiyorum." Kaşları ani bir hızla çatıldı. "Ama hisseleri hala üzerindeymiş." Gözlerimi kısıp yüzüne baktım. "Mantıklı mı sence? Babamın hisselerinin hala üzerinde olması?"

Omuz silkti. "Bilmem," iç çekti. "Eğer olsaydı, Edim'in değil senin alman gerekirdi Leyla."

Kaşlarımı çattım. "Ben bir doktorum." Dedim üstüne basa basa. "Şirket işleriyle uğraşacak halim yok?" Hafifçe gülümsedim. "Hem sen bilmiyorsun, babam Edim'i çok severdi. Edim'de keza aynı şekilde babamı."

Altdudağını dişleyip bana doğru yaklaştı ve karşımda durdu. "Neden bunları bana haber vermedin?" Yüzündeki ve sesindeki ifadesizlik yutkunmama neden oldu. "Benden bir şeyler saklamak," gözlerini kıstı. "Hoşuna falan mı gidiyor?"

"Seni ilgilendirmez diye düşündüm." Dedim kısık bir sesle.

Sinirle güldü. "Beni ilgilendirmez öyle mi?" Başını öfkeyle iki yana salladı. "Senin hayatın beni de ilgilendirir Leyla!" Dedi kalın bir sesle. "Unutma, bu evde benimle yaşıyorsun. Benim korumam altındasın."

Kaşlarımı çattım. "Seninle yaşıyor olmam, herşeyi bilmen gerektiğin anlamına gelmiyor benim için."

Kaşları havalandı. "Düşüncelerini kendine sakla. Benim için tıpkı o anlama geliyor ve şunu bil ki," gözünden tehlikeli bir karartı geçti. "Yalandan daha çok nefret ettiğim birşey varsa, oda yalanın sahibidir." Sertçe yutkunduğumda öylece gözlerime baktı. Bakışında ki anlamı çözememiştim, ve bu benim canımı sıkıyordu.

KARA DERMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin