"Ve artık ben, kendi avuçlarımda, kendi felaketimin izlerini taşıyordum."
♫
Soğuk bir Eylül gecesi,
Babası nefret ettiği bu hayattan göçüp gitmesine rağmen onun varlığına inan o kızın, o gecede dikkatini çeken bir iz; bir leke.
Tek bir iz, tek bir l...
Merhaba! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir çünkü ben heyecandan düşersem sizin beni tutmanız gerekebilir. Çok özledim! İlk bölümden heyecandan atan kalbimi size göstermek isterdim. Yepyeni bir sayfa açıyoruz, beraber. Herkes kendi kartını eline alsın çünkü önümüzde bir sürü oyunlar var. Bu yolda şimdiden yanımda olan herkese çok minnettarım! Bizi seven herkese çok teşekkürler! İyi ki varsınız!
Oy ve yorum yapmayı unutmayın! Verdiğiniz her bir oy ve yaptığınız her bir yorum benim için çok önemli.
Bölüme başlamadan önce, ok ve yaylarımızı kavrayalım. 🏹
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Owsey - Thousands of Summer Twilight
Porcelain Pill - Close to the Sun
Zehirler sarmış dört bir etrafı. Geçmiş bir elmas gibi parlatıyorken yıldızları, Gelecekteki sahte güneşe mi vermeliyiz içimizdeki dermanı? Yoksa, Yoksa asıl derman sen misin? Söyle o halde, ne zaman iyileştireceksin zayıf kalbimi? Söyle o halde, ne zaman geçecek tüm bu kara zehirler?
KARA DERMAN II.
[KARANLIK KÜLÜ]
41. KARANLIĞA SİLAH AÇMIŞ BEDENLER
Okuduğunuz bir kitapta kuytu bir köşede ismi geçen, kanatlarının hep kırık olduğundan bahsedilen bir kuş ilişti mi gözlerinize?
Ya da izlediğiniz bir filmde, başrolün parmaklarının arasına aldığı bir kalem ile bomboş bir deftere yazmaya başladığında merak ettiğiniz o satırlar? Bir şekilde yarım kalacaktı. Çünkü o defter geçiciydi.
Tıpkı o kuşların da gerçek olmadığı gibi.
Çünkü kanatları kırılan bir kuş, siz onu görmediğinizde hayatını kaybeder.
Beni hiçkimse görmedi ve şimdi hayatımı kaybettim.
