3. Bölüm

4K 262 216
                                    

30. Gün: İlk Ceza

Medya; Bora ve Buket 😍

Bora'nın gözlerini kahverengi hayal edebilirsiniz.

İyi okumalar bebekler 😘

-Geçmiş-

Yanımda esneme hareketlerini yapan Bora'ya bakıp taklit etmeye çalıştım ama esnek olmadığım için epey zorlanıyordum.

"Öyle yapmayacaksın küçük kız." Bora kollarını esnetmeyi bırakıp yanıma ilerledi ve iki kolumu kaldırıp esneme hareketini gösterdi.

"Beden dersinden nefret ediyorum." Diye söylendim gösterdiği hareketi yapmaya çalışırken. O ise burnuma işaret parmağıyla bir fıske vurup kendi yerine geçerken konuştu.

"Benim en sevdiğim ders."

"Biliyorum." Diye mırıldanıp bakışlarımı kaçırdım. Geldiğinden beri hakkında belli başlı şeyler öğrenmiştim. En sevdiği ders bedendi, en nefret ettiği ders matematikti ve genelde dersi kaynatmak için her türlü şeyi yapıyordu. Sınıftakiler, bu özelliği için onu epey sevmişlerdi ama Bora inatla yanımdaydı.

İnatçıydı. İddiaya girsek kazanana kadar uğraşırdı. Hep kendi istediği olsun isterdi ama ben yapmayınca zorlamazdı. Bencil gibi görünse de kalbinin içindeki şefkati görebiliyordum.

"Evet, şimdi ayaklarımıza uzanıyoruz ama dizlerimizi bükmek yok. Özellikle sen Buket."

Birkaç kişi kıkırdarken bakışlarımı kaçırdım. Bora benim yerime kötü bakışlarını gülen kişilere çevirince bir anda sessizlik oldu ve herkes dediği hareketi yapmaya çalıştı.

Bora gelmeden önce beden deslerinde herkes kafasına göre bir şeyler yapıyordu ama Bora sağ olsun bedenci ile konuşup en azından esnememiz gerektiğini söylemişti. Bedenci de yıllar sonra hevesli bir öğrenciyi görünce bizi süründürmeye başlamıştı. Aman ne güzel.

"Evet, bu kadardı arkadaşlar. Şimdi isteyen top alarak basketbol, voleybol ya da futbol oynayabilir ama takım olarak." Her hafta yaptığı gibi uyarırken herkes onaylayıp top almak için basket sahasının oraya ilerledi.

"Sen bu hafta oynamıyor musun?" Dedim benimle beraber banklara doğru gelen Bora'ya bakarak.

"Kendimi oynayacak kadar iyi hissetmiyorum." Dedi hafif tempoyla yanımdan koşup giderken. Banklara kadar koşarken ben de peşinden koşmaya başladım ve yetişemeyeceğimi bildiğimden arkasından seslendim.

"Neden, hasta falan mı oldun yoksa? İstersen hastaneye gidebiliriz."

Banka ilerleyip çantasından su şişesini çıkardı ve büyük bir yudum alıp başını bana çevirdi.

"Hayır hasta değilim. Sadece... boş ver."

Yanına ilerleyip merakla yüzünü inceledim. Saçları alnına yapışmıştı. Gözlerini yere dikmiş bana bakmıyordu. Kesin bir şey vardı ve ben Buket'sem bunu öğrenecektim.

Elindeki su şişesini bana uzatırken itiraz edip kolundan tuttum ve banka oturtturdum onu. Ben de yanına oturup bağdaş kurduktan sonra konuşmaya başladım.

3316 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin