3314. Gün: Bu Kalp Seni Unutur Mu?
Bol bol yorum bekliyorum. İyi okumalar 💚
Kazaya 2 gün kala;
"Şimdi kanka sen Bora'sın. Tamam mı?" Koltukta yayılan Rüya'ya seslendim ve üzerime geçirdiğim elbiseyle salona giriş yaptım. Rüya, bacaklarını açmış ve yüz ifadesini ciddi tutmaya çalışarak bir nevi Bora'ymış gibi davranıyordu ama başarabildiği söylenemezdi.
Kıkırdamaya başladığında gözlerimi devirerek kapı eşiğinde ona baktım. Eliyle yüzünü sakladı ve nefesini düzeltmeye çalıştı. "Çok çok özür dilerim. Role giremedim bir saniye. Kendimi Bora gibi hissetmem için küçük dokunuşlar yapmam lazım."
Ayağa kalktı ve kahverengi saçlarını topuz yapıp gözlerini küçük salonumuzda gezdirdi. Öğrenci evinde neler varsa evimizde onlar vardı. Tabii bazı istisnalar hariç.
Rüya, karşıda duran mankenimiz Hakkı'yı fark etti ve bana sırıtarak onu işaret etti. "Hakkı'nın saçı kıvırcık! Bu beni daha çok Bora'ya benzetir."
Rüya ortadaki minik masanın üzerinden atlayıp kenarda duran Hakkı'nın başındaki peruğu aldı ve kafasına geçirip düzeltti. Sırtını görsem de şimdiden komik olduğuna adım kadar emindim. Hakkı'ya bakarken bile gülen ben Rüya'yı nasıl ciddiye alacaktım bilmiyordum.
"Dur bu yeterli olmadı. Gözlüklerini de alıyorum Hakkı'cığım." Hakkı'nın gözlüklerini de çıkarıp kendi gözüne taktı ve bir anda dönüp bana poz verdi. Gülmemek için dudaklarımı ısırırken o da aynı şekilde dudaklarını ısırıyordu.
"Ben nasıl ciddi duracağım şimdi." Diye itiraz ettim ama gülüyordum artık. Rüya, önüne gelen lüleleri ittirip gözlüğün üstünden baktı bana.
"Valla durmak zorundasın. Asıl ben nasıl ciddi duracağım ya. Kaşındırıyor bu peruk." Eliyle ensesini kaşırken oturmak için tekrar küçük masamızın üstünden atladı ve kendisini koltuğa bırakıp ellerini karnının üzerinde birleştirdi. Ona baktıkça yüzüne yüzüne gülmek istiyordum ama kendimi zor tutuyordum. Biraz daha gülersek Bora eve damlayabilirdi çünkü.
"Kız dön bakayım etrafında." Rüya bana seslendiğinde sanki modelmişim gibi döndüm çevremde ve ona çevirdim bakışlarımı. Güneş gözlüğünü çıkardı ve bir moda yarışması jurisiymiş gibi inceledi dikkatle beni.
"Bu az olmuş." Dedi üzerimdeki elbiseyi incelerken. Bordo, güzel bir gece elbisesiydi ve ne zaman aldığımı bile bilmiyordum ama çok güzeldi.
"Bence çok güzel ya." Dedim üzerimi düzeltirken. Rüya oturduğu yerden dikleşti ve beni tekrar baştan aşağı süzdü. Biri beni süzünce istemsizce çekinip gözlerimi kaçırıyordum. Şu anda aynısı olmuştu.
"Bebeğim, meleğim elbise çok güzel. Sen içinde afet güzel oldun ama Bora salağı eşofmanla olacak büyük ihtimal. Bu elbiseyi sözde giyersin sen."
Ellerimi belime yerleştirdim ve ona baktım. Çok haklıydı. Bora, okula bile eşofmanla giden bir çocuk olduğu için bu elbiseyi giyip gitmem onu büyük bir şoka sokabilirdi. Hem... kapıdan girdiğim an 'sana aşığım, ondan böyle giyindim' dermiş gibi olan bir elbiseydi bu. Yine de çok güzeldi. Umarım bir gün giymek nasip olurdu. Sözde olmasına gerek yok ama giyeyim lütfen. Aslında... sözde giymek de güzel olabilirdi ama neyse.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3316 GÜN
Short Story3316gun: 3316 gün hatrına beni tekrar sever misin? *** Bora ve Buket, ortaokuldan beri en yakın arkadaşlardır. En azından Bora için her şey bu kadardan ibarettir ama Buket için Bora arkadaştan daha fazlasıdır. Buket, kendi hislerinle boğuşurken Bora...