45. Bölüm: Doğrular Ve Yalanlar
Bol bol yorum bekliyorum. İyi okumalar 💜💗
1 Hafta Sonra;
Elini sıkı sıkı tutmuştum. Özel odaya alınması üzerinden sadece birkaç saat geçmişti. Zorlu bir hafta içinde Bora'nın kalbi ikinciye durmuştu. Onunla beraber benim de kalbim durmuştu sanki. Uzun ve sancılı uğraşlar sonucu tekrar çalışmıştı kalbi. Günler geçiyordu, kalbi dayanmak için çabalıyordu ama gözlerini açmıyordu.
Diğer elimdeki masal kitabının son satırını da okuyup kitabı hemen yanımdaki masaya bıraktım. Aklım başımdan gitmişti bu süreçte. Tek düşüncem Bora'nın bir şekilde gözlerini açabilmesiydi. Doktorlar elinden geleni yapıp onu yaşatmışlardı. Bu 24 saat içinde gözlerini açması ya da bir tepki vermesini bekliyorlardı.
Doktorun dedikleri tekrar aklıma geldi. Beyin kanaması yüzünden uyansa bile bazı sorunlar yaşayabilirdi. Hafızasını kaybetmiş olabilirdi ya da yürüyemeyebilirdi. Bunlar içimi parçalasa da şu anlık gözlerini açmasını diliyordum sadece. Gerisini bir şekilde atlatabilirdik çünkü.
"Masalı beğendin değil mi kıvırcık?" Başımı elinin üstüne yaslayıp gözlerimi kapattım. Beğendiğini biliyordum.
"Buket, gelir misin?" Rüya'nın sesiyle Bora'nın elinden kaldırdım başımı. Rüya başıyla dışarısını işaret ederken Bora'nın alnından dikkatlice öptüm ve ona son defa bakıp odadan ayrıldım. Eda teyze su almak için aşağı inmişti. Odadan çıkarken onunla karşılaştım.
"Bora uyandığında senin ona nasıl baktığını anlatacağım kızım." Dedi yorgun bir gülümsemeyle.
"Bora'nın başını bunlarla şişirmeyelim Eda teyze. Boş ver sen." İçeri girmeden önce omzuma birkaç defa vurdu ve odaya girdi. Ben de duvara yaslanmış Rüya'nın yanına ilerledim.
"Bir şey mi oldu?" Bakışları üzgün gibiydi. Bora kaza yaptığından beri tek odağım Bora olduğundan yeni yeni fark ediyordum insanları. Hâlâ kafam Bora'daydı, orası ayrı.
"Aslında oldu. Bahçeye çıkalım mı? Biraz hava alırsam düzelir." Başımla onu onayladım. Bu hali çok garibime gitmişti. Onu hep gülerken, hep mutluyken hatırlıyordum.
Bahçeye indik ve boş bir bank bulup soğuk rüzgara aldırmadan oturduk. Rüzgar her yüzüme vurduğunda derin nefes alıyor ve yaşadığımı hissediyordum. Şu sıralar yaşadığımı fark ettiğim ilk andı. Sanki ben de haftalardır komadaydım ve Bora'yla beraber o ince çizgideydim.
"Ne oldu sana?" Diye sordum kendimi düşünmeyi bırakıp. Bakışlarım Rüya'ya döndü. Titreyen elleriyle dudağına sigara dalı yerleştiriyordu. Kaşlarımı çatıp ona baktım. Rüya sigara içmezdi ki.
"Hiç öyle bakma. Son haftalarda Enes yüzünden birkaç dal içmiş olabilirim." Gülmeye çalışıp sigarayı yaktığında ben hâlâ çatık kaşlarla onu izliyordum.
Derin nefes aldı sigarasından ve mavi gözlerini bana çevirdi. Yüz ifademden korkmuş olmalı ki bir anda öksürmeye başladı. "Böyle bakma ya!" Dedi öksürükleri arasından. Ben ise telaşla sırtına vuruyordum.
"İçmesene şu zıkkımı ya!" Dedim bir tane daha vururken. Rüya nefesini düzeltip dikleşti. Birkaç saniye bön bön yüzüme baktıktan sonra konuya girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3316 GÜN
Short Story3316gun: 3316 gün hatrına beni tekrar sever misin? *** Bora ve Buket, ortaokuldan beri en yakın arkadaşlardır. En azından Bora için her şey bu kadardan ibarettir ama Buket için Bora arkadaştan daha fazlasıdır. Buket, kendi hislerinle boğuşurken Bora...