9. Bölüm

2.9K 234 212
                                    

809. Gün: Yüzleşme

Medya: Enes 💙

Bu çocuk gaymış ve sevgilisiyle çok minnoşlar yicem ama benim şipim başka ilerde görceksiniz oemcodmxkemfö :) Aslında görenler var ama şştt.

19 vote, 60 yorum ;)

İyi okumalar 😇

-Geçmiş-

Karşımda bana pamuk gibi ama bir o kadar da iliklerime kadar korkutan bakışlarıyla bakan Bora'ya gülümsemeye çalıştım. Beni hem yakıp hem nasıl dondurabiliyordu bir yüz ifadesiyle anlamış değildim.

"Dün kaçtın şimdi anlatmak zorundasın. Kimle bizim iddiamızı gerçekleştirdin?"

Dün, apartmana girerken Bora'ya dil çıkartıp kapıyı yüzüne kapatmış olabilirdim ama o an düşünecek kadar mantıklı değildim. Zaten Bora'yı görünce mantık denen bir şey bende kalmıyordu da neyse. Bana kızsa da yarın anlatacağımı söyleyerek sakinleştirmeye çalıştım onu ama pek işe yaramadı. Benim de yüzüme kapı kapatırlarsa işe yaramaz ama olsun. Korkmuştum ne yapayım ya.

Şimdi, onun evine gelip odasına geçmiştik. Annesi beni tanıdığı için hiçbir şey dememişti. Bora'nın halini görünce zaten aramızda bir gerginlik olduğunu anlamıştı. Eda teyze de anlayışla gülümseyip gitmişti yanımızdan.

Ellerimi dizlerime yerleştirip Bora'nın yatağında daha rahat oturmaya çalıştım ama olmadı.

"Dün kapıyı yüzüne kapattığım için üzgünüm kıvırcık ama aklım düzgün çalışmıyordu. Dün Çağatay'ın doğum günüydü ben de onun doğum gününü kutlamaya gittim."

Bora, ters oturduğu sandalyesinde dikleşti ve kaşlarını kaldırdı. "Asel'in kuzeni olan Çağatay'dan mı bahsediyorsun?"

"Evet, ondan bahsediyorum. Aslında gitmeyecektim ama mesaj atınca bana dayanamayıp gittim."

Bora'nın yüz ifadesi değişti. Şaşırmışa benziyordu. "Sen, dayanamayıp Çağatay'ın doğum gününe gittin? Bartu'nun doğum gününe bile zor giden sen?"

Bora'nın sorgulayıcı bakışları üzerimdeyken sandalyesini hafifçe ittirdim. Tekerlekli olduğu için gerilerken kaçmak için mantıklı bir cümle bulmaya çalışıyordum ama aklıma bir şey gelmiyordu.

"O yüz ifadesini tanıyorum Buket. Konuyu değiştiremezsin şu an. Çağatay'dan mı hoşlanıyorsun yoksa?"

Bora, çenesini sandalyeye yasladı ve minik bir kedi gibi bana baktı. Hemen itiraz ettim.

"Hayır hoşlanmıyorum. Hem sen demiyor muydun yeni arkadaş edin diye? Ediniyorum işte."

Bora sandalyeyi bana doğru ittirdi ve aramızdaki mesafeyi azalttı. "Tamam edin dedim de ilk günden venim kadar yakın olun demedim. Hem... ben Çağatay'a pek ısınamadım."

"Kötü biri değil. Doğum gününe gittiğimde kimse yoktu yanında. Ben de onu öyle bırakmak istemedim ve adımlarım sahile doğru döndü. Amacım aramıza başka birini sokmak değildi."

Bora, küçük çocuk gibi kafasını sandalyeye yasladı ve kahve gözlerini bana çevirip kalbimi hoplatacak bir ifadeyle baktı. Düşmemem gerekiyordu ama bu epey zordu.

3316 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin