22. Bölüm

2.5K 167 285
                                    

909. Gün: Yeni Hayat, Eski Hisler

Medya; Çağatay ve yeni karakterler 💜

Bol bol yorum bekliyorum. İyi okumalar ❤

-Geçmiş-

Karşımdaki koca bina beni heyecanlandırıyordu. Normal bir binaydı aslında ama içinde yıllarım geçecekti. Belki bitmesi için dua edecek, belki de bitmemesi için ağlayacaktım. Bilmiyorum. Hangisi olacak, sonunda nasıl ayrılacağım bilmiyorum ama bugün her şeyin bir başlangıcı.

Hayatımda hep bir olay olunca, 'tamam Buket bu sefer baştan başlayacaksın' diyordum ama hepsi sözde kalıyordu. Annem... annem gittiğinde bir daha başlamam gerektiğini biliyordum çünkü annem evimi başıma yıkıp gitmişti ve benim onu tekrar baştan yapmam gerekiyordu ama yapamadım. Harabelerin içinde kalmaya devam ettim çünkü yalnız değildim. Benim için evimi yapan biri vardı. Ama... benim yaptığım kadar sağlam olabilir miydi başkasının yaptığı ev? Olamazdı.

Kiracı olarak o eve yerleştim ama bir gün anladım ki evin sahibi, beni kiracı olarak görmüyordu. Evden çıktım, o atmadı. Aslında... o beni eve bile almadı. Ben evi benim için yaptı sanmıştım ama yapmamış.

Şimdi, cidden yolun başındayım. Evim yok olabilir ama cidden kendim bir şeyleri başaracağım için mutluyum. Bir yanım ev sahibini özlüyor, diğer yanım ise heyecanlı.

Ev sahibi diye bahsettiğim Bora saçını karıştırıp derin nefes aldığında bakışlarım ona döndü. Evine yeni birini de almamış, öylece bir şeyi, birini bekliyordu sanki. Gülümsedim aklımdan geçenler yüzünden. Ben evsizdim, o da kiracısız ama bizim masalımız bu değildi. Bu masal benim kendi evimi yapma masalımdı sanırım.

"En başındayız ve bu sefer sen de en başındasın yani yolumuz eşit." Dedim bakışlarımı sarı renkli okulumuzda gezdirirken. Bora artık yeni çocuk olmayacaktı. En başında beraberdik bu sefer ama hiçbir şey aynı değildi. Aramıza bir şeyler girmiş gibiydi ama bunu aramıza sokan da bendim.

"Yolumuz aynı olduğu için hep eşit olacak." Sesi kulağıma dolunca gülümsedim istemsizce. Yolumuzun aynı olmadığını biliyordum ama inkar etmedim.

"Dokuzlar, toplanın bakalım! Sınıf listeleri okunacak."

Müdür yardımcısı olduğunu düşündüğüm adam bağırınca Bora'ya dönüp başımla ileride karışık bir şekilde duran yaşıtlarımı işaret ettim. "Bakalım yolumuz hala aynı mı olacak?"

Bora, kalbimi yakan gülüşünü sergilediğinde yaşıtlarımın arasına girmiştim bile. "Yolumuzu bir sınıf ayıramaz."

"Göreceğiz." Diye mırıldandığımda omuzumda bir el hissettim. Bakışlarımı arkaya çevirdiğimde masmavi gözlerle karşılaşmayı şu anlık beklemiyordum aslında. Çünkü okulun ilk günlerine gelmeyeceğini söylemişti. Fikrini değiştirmiş olmalıydı.

"Hani gelmeyecektin?!" Dedim hem şaşkın, hem de neşeli sesimle. Çağatay dilini çıkarttı ve beni kendisine çekip sarıldı.

"Normalde gelmeyecektim de okulun ilk günü kaynaşmak daha kolay olur diye geldim." Başımı göğsünden çekip şapkasını çaldım ve kendi başımın üzerine yerleştirdim.

"İyi ki geldin yoksa bu okul günü hiç eğlenceli geçmeyecekti."

Bakışlarım Bora ile kesişince bana gülümsedi ve ileride konuşan erkek grubuna ilerledi. Onu izlemeyi kesip Çağatay'ın dağılmış saçını düzelttim.

3316 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin