11. Bölüm

2.9K 220 195
                                    

830. Gün: Doğum Günü (Part: 1)

Medya sırayla: Buket, Bora, Asel ve Çağatay ❤😍

Hepsine ayrı ayrı düştüm oefmekxmskfö.

20 Vote, 100 yorum ;) bundan sonra sabit sınırımız budur artık yazmicam oencoemxlefmö.

-Geçmiş-

"İyi ki doğdun canım kızım." Gece tam on iki olduğu sıra babam kapımı tıklatıp elinde pastayla içeri girmişti. Gözlerim şokla açılırken elimle ağzımı kapatmadan edememiştim. Resmen doğum günümü unutmuştum.

"Baba... Ne gerek vardı?" Babam yorgun gözlerindeki gülümsemeyle yanıma geldi ve pastayı yüzüme doğru tuttu.

"Canım kızım için az bile. Hadi dilek dile."

Dolan gözlerimi kapatıp dilek düşünmeye başladım. Aklıma gelen ilk dilek yüzümü buruşturmama neden olmuştu. Babam halimi fark etmesin diye gülümseyip bir şey dilemeden pastamın üzerindeki mumu üfledim. Hoş, ne dilersem dileyim olacak bir şey değildi. Ne annem geri gelecekti ne de... Neyse.

Babam pastayı komidinin üzerine bıraktı ve beni sıkıca sarıp başımın üzerine minik bir öpücük kondurdu. Genelde o üzülmesin diye kendimi sıkardım hep ama bu sefer omuzlarımı dik tutamamıştım.

"Seni çok sevdiğimi unutma tamam mı kızım? İki doğum gündür eksiğiz ama sen güçlü bir kızsın. Benim minik kızım benim güçlü olmamı sağlıyor. İyi ki doğdun her şeyim."

Babam alnımdan öptüğünde dolan gözlerimi kapatıp tekrar ona sarıldım. Ağlarsam o da ağlayacaktı bu yüzden o gidene kadar dayanacaktım.

"Neyse," dedi buruk bir ifadeyle ve gülümsedi. "Pastadan biraz yiyebilirsin ama dikkat et tamam mı? Gece geç oldu."

"Ama sen?" Babam tatlıları sevmezdi ama doğum günümde biraz da olsa yedirebiliyordum ona.

"Sabah yerim seninle beraber. Biliyorsun hayatımdaki tatlıları çıkardım, bir sen kaldın."

Güldüm istemsizce. Alnımdan öpüp odadan çıktığında komidine bıraktığı pastaya bakıp iç geçirdim. Şu an yiyecek havasında değildim sanırım.

Telefonumu yatağın içinden bulup odadan sessizce çıktım. Sanırım salondaki balkona çıkıp nefes alsam iyi olacaktı. Bir yandan da müzik dinlerken hayatı sorgulardım. Mis.

Balkona geçip okuma köşem olarak adlandırdığım siyah pufuma oturdum ve telefonumun ekranını açtım. Birkaç cevapsız aramayı görünce kinik bir tebessüm oluşmuştu yüzümde.

Bora, tanıştığımızdan beri ilk doğum günümü kutlayan olmak için yarışırdı ama bu yıl babama kaptırmıştı. Aramalarını açmadığımı fark edip kesin bir şey olduğunu sanmıştı. Daha fazla onu meraklandırmamak için onu aramaya karar verdim. Altta Çağatay'ın da aradığını görmüştüm. Ona sonra dönebilirdim.

Bora, ilk çalışta hemen telefonu açınca istemsizce gülümsemiştim. Bora ve Asel'in öpüşmesinden sonra kafamda tartıp biçmiştim her şeyi. En iyisi onun için mutlu olup yoluma bakmamdı. Ben de öyle yapmaya çalışıyordum. Düşüncelerimden onu atmayı az da olsa başarmıştım bu süreçte. Bence iyi bir ilerleme gösteriyordum.

3316 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin