13. Bölüm

2.7K 200 82
                                    

831. Gün: Kalp Kırığı

Medya; Asel ❤

Bölüm Asel'den. İyi okumalar kuzular ♥

-Geçmiş-

Asel'den;

Derin nefes alıp önüme düşen saçlarımı ittirdim. Aklımdan geçen şeyi yapmamam gerektiğini biliyordum. Yaparsam canı çok acıyacaktı, benden nefret edecekti ama yapmalıydım. Bora'yı çok seviyordum ama gidiyordum. Beni onca yıl beklemesini istemiyordum. Benden nefret ederse, beni beklemezdi ve belki gerçekten hep hayatında olacak biriyle tanışırdı. Bu ben değildim, olamayacaktım da.

Bora'yı uzakta gördüğümde yüzüme yerleşmeye çalışan buruk gülümsemeyi hemen yuttum ve aramızdaki mesafeyi azaltmak için yavaş yavaş ona ilerledim. Ne güzeldi aslında. Kalbinin güzelliği resmen yüzüne vurmuştu. Masum bakışlarının arkasından kalbinin temizliğini görebiliyordum.

"Asel iyi misin güzelim? Yüzün epey soluk sanki." Bora biraz eğilerek bakışlarını yüzüme çevirdi ve dikkatlice inceledi.

Başımı iki yana sallayıp ona son defa sarıldım. Sıcak kolları arasında olmayı özleyecektim ama burayı hak eden son kişi bile değildim.

Okula ilk geldiğim gün ilgimi sadece o çekmişti. Buket'le yan yana görünce başta sevgili olduklarını sanmıştım ama arkadaş olduklarını öğrendiğimde nedensizce kalbimin üzerindeki ağırlık bir anda gitmişti, rahatlamıştım. Bora, ilk adımı atıp yanıma geldiğinde heyecandan öleceğime yemin edebilirdim. Başından beri onunla olmamam gerektiğini biliyordum. Sonuçta gidecektim ve ister istemez onu üzecektim ama olmuştum ve sonuç olarak gitmem gerekiyordu.

"Hadi içeri geçelim. Ben de yüzümü yıkarım." Bora'ya baktım. Başıyla beni onaylayıp bir şeyler anlatmaya başladı ama onu dinlemiyordum. Kafeye geçip her zaman oturduğumuz masaya oturduk. Arka cebime yerleştirdiğim telefonumu masanın üzerine koyup saate baktım.

"Ben lavaboya gidip geliyorum."

Bora, kahve gözlerini bana çevirdi ve gülümseyerek başıyla onayladı. Ona birkaç saniyeden uzun baktım ve derin nefes alıp arkamı döndüm.

Eğer Buket kabul etmiş olsaydı daha az canı yanardı ama kabul etmemişti. Ona kızamıyordum. Dün gece bana saatlerce bir şey yapmamam gerektiğini anlatmıştı ama dinlememiştim onu. Kalbim de vazgeçmemi söylese de aklım kararını vermişti. Bora, daha iyi birini hak ediyordu, beni değil.

Bora'nın göremeyeceği bir yere ilerledim ve uzaktan onu izlemeye başladım. Telefonuna bakıyordu ama benim telefonum çalmaya başlayınca bakışlarını telefonundan alıp benim telefonuma çevirdi. Arayan kişinin kim olduğunu biliyordum. Baran'dı. İzmir'deki eski sevgilim. Aramasını ben istemiştim.

Bora, tanımadığı biri olduğu için kaşlarını çattı ve etrafına bakındı. Açıp açmamak konusundaki kararsızlığını buradan görebiliyordum.

"Hadi aç, Bora." Kendi kendime mırıldanırken telefon çalmayı kesmişti ama Baran yeniden aramaya başlamıştı.

Bora derin nefes alıp kendi kendine mırıldandı ve telefonu eline alıp aramayı cevapladı. Kalbim boğazımda atarken Bora'nın dudaklarını okuyamadığımı fark etmiştim. Çok üzgünüm, Bora.

3316 GÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin