Hikayenin restorasyonlu halini okumak için profilimdeki; Bir Şansımız Olsaydı isimli hikayeye bekliyorum.
Keyifli okumalar ;
-
-
-
Sevmek Anlaşmak Değildir... |35. Bölüm Mavi Kravatlı Çocuğun Şaşkın Gelini|
Kızları peşimden sürükleyerek merdivenlerden aşağı inerken Harun'u şaşakalmış bir halde olduğu yerde bıraktığıma emindim. Hepimiz gülüşerek odaya girdik,
"Zavallı," dedi Melisa ironik bir tavırla Harun'u kastederek. Sözlerine binaen daha da gülerek gardrobu açıp gelinlik gamboçunu askıdan indirdim. Bir hayli büyük ve diğer elbiselere nazaran daha ağır olduğu için biraz zorlandım ama problem değildi. Üç çift meraklı gözün arasında gamboçun fermuarını usul usul aşağı indirirken Eylül dayanamayarak ellerimi kenara itti ve aldığımdan beri bakmaya cüret edemediğim gelinlik elbiseyi deyim yerindeyse kınından çıkardı.
Hatırladığımdan daha bi' güzeldi sanki... Geniş bir sırt dekoltesi ve kalp yaka kesimiyle nefes kesici olabilirdi ama dekoltelerini örten zarif dantel detaylarıyla gizemli ve seksi duruyordu. Üstelikte sırtımdaki danteller kelebekleri andırdığı için daha bir sevimli, gizemli ve seksiydi. Öte yandan sevimli durmasının bir diğer sebebi de gelinlik-elbisenin bileğimin beş santim yukarısında bitmesinden kaynaklanıyordu. Hafif kabarık şanel eteklerini örten tüller bıcır bıcır bir hava katmıştı ama nedense benim nefesimi kesiyordu. Öyle simli, değildi, absürt absürt taşlar yoktu ve spordu, üstelikte çekiciydi. Tam benlikti! Ama nedense diğerlerinin beğenmemesinden korkuyordum. Hepsinin tepkilerini ölçmek adına yüzlerine odaklandım, kopyala yapıştır gibi bir eda ile hepsinin yüzünde aynı hülyalı gülümsemeyi gördüğümde ise derin bir oh çekerek ellerimi birbirine çarparak onları daldıkları o hülyalı denizden çıkardım.
Melisa ve Ezgi, özellikle Ezgi, büyülenmiş gibiydi. Gürültüyle yutkunurken "Duvağı yok mu?" diye soludu.
"Şapkası var." dedim.
Derin bir nefes alıp, "Hepsini üzerinde görmek için sabırsızlanıyorum!" diyerek yatağa serildi. Nedense onların heyecanı bana da sirayet etmişti. Yüzümden gitmek bilmeyen bir sırıtış ve midemde kramplara neden olmak üzere olan bir ağrı ile elbisemin eteklerine dokunup hepsine tek tek baktım. Ezgi uzandığı yerde tebessüm eşliğinde gözlerini yummuştu. Melisa ise hala hayranlıkla elbiseme bakıyordu. Eylül'ün ise üzerinde bilmiş bir tavır vardı. Daha beni o yemeğe gönderirken sanki bu günleri görmüş ve nihayet o günlere erişebilmiş olmanın heyecanını ve rahatlığını bünyesinde bir etmişti...
"Kızlar?" Kutsal mabedimize adım atan Nazan teyzeden başkası değildi. Eylül'le bakışarak devam ettiğimiz iletişimimiz o anları da kesip atmıştı elbette ki. Üstelik yukarıdaki tavrını da az da olsa dizginlemiş ve yüzüne temsili de olsa bir gülücük yerleştirmeyi başarmıştı. "Çocuklar, damat traşı için çıktılar isterseniz bizde kuaföre gidelim?"
Kızların hepsi hep bir ağızdan sevinç naraları atmaya başladığında ben mideme balyoz gibi inen heyecanla kalakaldım. Yüzümde donan gülümsememle odada tek başına kalıp pijamalardan kurtulurken darma duman saçlarımı toplamam gerektiğini fark ettiğimde tarifi emsalsiz bir hisle baş başa kaldığımın anca farkına varabilmiştim. Yanaklarıma yumuşak bir iki tokat atıp, "Tamam kızım Naz." dedim kendi kendime. "Başarabilirsin, bu günü atlatabilirsin!" Dolabın iç kapağındaki ayna bunun aksini söylese de kendimi bu tatlı yalana ikna ederek altıma bir eşofman çekip saçlarımı topladım. Üstüme boğaz kısmı oldukça geniş bir tişört giydikten sonra gelinliğin aksesuarlarını bir pakete yerleştirip beni odanın dışında kıkırdaşarak bekleyen kızlar topluluğuna kapımı açtım. Ezgi içinde eldiven, şapka ve çiçek olan kutuyu ellerimden kaparken Nazan teyzede gelinlik gamboçunu alarak merdivenlerden yukarı çıkmaya başlamıştı. Dışarıda gelin arabam dahil bütün arabalar gittiğinden geriye kalan son arabaya yani Poyraz'ın arabasına doğru yönelmiştik ama beş kişi sığabilir miydik o arabaya cidden bilmiyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Anlaşmak Değildir...
ChickLitNaz sadece biraz kötümser, realist, az buçuk felaket tellalcısı... Kısacası tam bir bela mıknatısı. İroni fabrikası bir adam... Ve okumak için yollara düşen sivri dilli, yetim bir kız. Naz tekeri patlak, yaşlı bir kamyonda ve kader hep yokuş aşağı s...