Hikayenin restorasyonlu halini okumak için profilimdeki; Bir Şansımız Olsaydı isimli hikayeye bekliyorum.
Keyifli okumalar ;
-
-
-
Sevmek Anlaşmak Değildir... |28. Bölüm Bir Çocuğa Güvenmek|
"Bu sorunda ciddi değilsin, değil mi?" Yattığım yerde doğrulmaya çalıştım. "Okulu bırakmamı ve özgür kız edalarında bir sırt çantasıyla yollara düşmemi istemiyorsun değil mi benden? Hem beni geç bakalım. Sen? Arkanda sadece iş bırakmayacaksın farkında mısın? Okulun var. Bir dönemin kaldı bitmesine. Ne bileyim? Hadi ben rüzgarda salınan bir dal yaprağım, çeksen götürsen beni gitme diyenim olmayacak. Ama sen öyle değilsin ki Harun. Annenden dedene kadar herkes..."
"Bir kere yukarıda ki bu hayatı bana başkaları karışsın diye vermedi." Kıçının altına bir sandalye çekerek yanıma oturdu. Çenemi kaldırarak bakışlarımı kendisininkiyle buluştururken gülümsedi. "Evet, herkes karışmaya çalışacak ama bunun adı çılgınlık zaten. Atlayalım arabaya, benzinin bizi götürdüğü yere kadar gidelim. Gittiğimiz yerde paramız tükeninceye kadar gezelim. Bir kafeye girip günümüzü kurtaracak kadar çalışalım. Kazandığımız parayla ikinci sınıf otellerde kalalım. Hatta, üçüncü sınıf! Tek kişilik yatakta birbirimize sarılıp boş boş tavana bakalım. Birbirimize laf soka-"
"Ne pasaportum ne de vizem var benim." dedim tatlı hayallerine bir kürek gerçeklik fırlatarak. "Ayrıca ben okulu dondurmak falan istemiyorum, Harun." Kafamı hızla sallarken yüzümü buruşturdum. "Üstelik bu sahte heyecanda neyin nesi? Ayrıca şu kadar diyorum, bu dünya turunu gerçekten isteseydin bana sormak gibi bir gaflette bulunmazdın!"
"Ne yani? Şimdi de nazik oldum diye mi red ediliyorum? Sen ameliyatlısın diye rica ediyorum ben be! Yoksa saçından tutup sürüklemesini de bilirim küçük hanım!"
Kaşlarımı çattım. "Şu evlilik mevzuu canımı yeterince sıkıyor, üstüne bir de Dünya Turu çıkartma."
Bu sefer kaşlarını çatan o oldu. "O mevzuu diye surat ekşittiğinin artık oyun olmadığını biliyorsun, değil mi güzelim? Oyun olmadığını, o yüzüğü parmağında koftiden taşımadığını, Beyruz'un yanında artık bir de Aktan olduğunu. Ve bir Aktan'ın kocasının sözünden çıkmaması gere-"
Dirsek atarak onu susturdum. "Beni o tura çıkaramayacaksın!" diye tısladım. "Dünya turuna çıkacak kadar cesaret sahibi değilim ben. O yüzden, kırıp dizimi evde oturmak istiyorum!"
"Bir kerecik benim dediğimi yapsan. Sorgusuz sualsiz takılsan peşime!" dedi tükenmiş bir sesle.
Gözlerimi kısıp kesik bir kahkaha attım. "Her zaman senin istediğini yapıyoruz! Sadece bu seferlik yapmayalım. Her normal genç gibi yurt dışı isteğimizi Erasmus ya da Work and Trawell'la bastıralım. Kaçar gibi giderek değil." Bu fikir o anda aklıma gelmişti ama fena sayılmazdı. Hem dediğim gibi böyle bir operasyonun ardından alakasız bir şekilde dünya turundan bahsetmek?... "Kaçıyor muyuz yoksa?" dedim absürd bir tahminle.
Elini alnına götüren çocuk tavana kısa bir bakış attıktan sonra ihtiyatla konuşmaya başladı. "Saçmalıyorsun. Sadece, hayatın tadı--"
"Hayatın tadı okulda da çıkıyor!" dedim sözünü kesip. Bu konu haddinden fazla uzamış ve benim aşırı hassas, taze dikişlerimde hissedilir bir gerginlik oluşturmaya başlamıştı. "Bir hata yapıp bana fikrimi sordun ve sana açıkça hayır dediğimi belirtiyorum. O yüzden, şimdi dikişlerimi patlatmadan bana neden kimsenin beni ziyarete gelmediğini söyle!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevmek Anlaşmak Değildir...
ChickLitNaz sadece biraz kötümser, realist, az buçuk felaket tellalcısı... Kısacası tam bir bela mıknatısı. İroni fabrikası bir adam... Ve okumak için yollara düşen sivri dilli, yetim bir kız. Naz tekeri patlak, yaşlı bir kamyonda ve kader hep yokuş aşağı s...