*30*

2.4K 287 714
                                    

•Altay•

Betşa'nın koridorundaydım buraya nasıl ya da ne zaman geldim hatırlamıyorum. Direkt olarak çevreme bakınmıştım.

Bir sedye üzerinde kollarım bağlanmış hareket edemiyordum. Diğerlerini göremiyordum bu da beni iyice strese sokmuştu.

"Beni nereye götürüyorsunuz?!" diye bağırdım sedyeyi itenlere doğru. Sadece bana bir saniye bakıp tekrar önüne dönmüşlerdi.

"Bırakın beni!" diye bağırdım tekrardan kolumu kurtarmaya çalışırken. Kollarımın bağlı olması beni iyice sinirlendiriyordu.

"Arkadaşlarım nerede?!" diye bağırdım çırpınırken.

Hiç biri beni asla takmıyordu. Sonunda karanlık bir odaya geldiğimiz de durmuşlardı.

"Nereye geldik?!" diye bağırdım ama kimseyi göremiyordum. Işığın yakılması ile karşımda Akad'ı gördüm. Onu görmemle yüzümü buruşturdum. Bütün hücrelerim ondan neftet ediyordu.

"Sonunda ait olduğun yere geldin oğlum!"

"Buraya ait değilim!" diye bağırdım iplerden kurtarmaya çalışırken. "Senin oğlun değilim!"

"Artık ailenin yanında güvendesin."

"Sen benim ailem değilsin!"

"Ayı gibi uyuyor bu da." dedi Akad, Alper'in ses tonu ile. "Lan kalksana!"

Gözlerimi açtığımda nefes nefese kalmıştım. Diğer üçü başıma toplanmış bana tuhaf tuhaf bakıyordu.

Hızlıca üçüne birden sarıldığımda üçünün kafası birbirine çarpmıştı.

"Acıdı." diye mırıldandı Yiğit kafasını tutarken.

"Öpeyim mi?" dedi Alper flörtüz bakışları ile. "Benim öpücüklerim şifalıdır."

Yiğit utanarak gülüp başını eğmişti Alper de fırsattan yararlanarak saçlarına kısa bir öpücük bırakmıştı.

"Bizim yanımızda yapmayın." diye mırıldandı Çağla. "Sana ne oldu Altay? Kabus mu gördün?"

"Akad bizi bulmuştu." diye mırılandım rüyam aklıma geldikçe stres olurken. "Tekrar o boktan yerdeydim. Akad ailenin yanındasın artık diye saçlamıyordu."

"Kemal'e neden güveniyoruz ki?" dedi Yiğit. "Ya bu dediği de yalansa?"

"Belki de Akad sendeki özel olan şeyi biliyordur. Bu yüzden seni yanına alabilmek için bunu uydurmuştur." dedi Çağla.

"Ben neden teori üretemiyorum lan?" dedi Alper kaşlarını kaldırıp saçlarını karıştırırken.

"Sen salaksın da ondan." dedim kafasına hafifçe vururken. "Ben onun oğlu olamam. Olsam bile o benim ailem asla olmayacak."

"Zaten ailen burada." dedi Çağla kollarını açarken.

"Grup sarılması yaşasın!" dedi Alper üçümüzü de kendine çekip sarılırken.

"Dışarı çıkalım mı?" dedi Yiğit gece kullandığımız eşyaları çantasına koyarken.

"Tehlike olmaz mı?" dedi Çağla saçlarıyla oynarken.

"Sonsuza dek burada kalamayız sonuçta." dedi Alper çantasını sırtına alırken. "Belki başka yaşayan insanların toplandığı bir yer vardır."

"Şirin kasabası gibiyken orayı nasıl bulacağız ki?" dedi Yiğit kollarını bağlayıp yere çökerken.

"Ben başka bir yer istemiyorum." diye mırılandım yanında yere çökerken. "Ben Dora'yı istiyorum."

Kaçış•bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin