*41*

2K 271 198
                                    

•Altay•

Betşaya geri döndüğümüz de oturarak bir şeyler düşünmeye başladım. Bir şekilde o insanları kurtarmam gerekiyordu.

Yanımda diğerleri olsa daha kolay bir yol bulabilirdik. Ama yalnız iken düşünmem de zor oluyordu.

Bir yandan tırnaklarımı yerken o kadar kemirmiştim ki artık etlerim acımaya başlamıştı. Ve o acı çok tuhaf bir acıydı. Gereksiz bir acı zaten stresliyim niye parmağım acıyor ki.

Vücudum bunu hissedip beni mutlu etlemiydi. Bütün suç vücudumda arkadaşlar.

Akad amacının intikam olduğunu söyleyip durmuştu. Ama neden sadece bir intikam için bütün insanlığı öldürmek istersin ki?

Akad buraya geldiğimden beri bana ilgili ve iyi davranıyordu. Belki başka bir evrende insanlığı yok etmek istemiyor olsaydı gerçekten onu sevebilirdim. Ama bu evren her şey için çok uzaktı.

Bazen yüz yıl önce yaşasam ne olurdu diye hayal ederdim. Sanırım o zaman bir virüs vardı. Bizim çocuklar ile aynı evde yaşasaydık karantina eğlenceli geçerdi.

Odamdan çıktığımda kapı direkt Akad'ın genelde oturduğu salona bakıyordu.

"Bir şey sorabilir miyim?"

"İstediğini sor Barın."

"Bak tamam arkadaşının anısı falan ama benim adım Barın değil. Ve o istediğin oğlun olmayacağım."

"Bir gün insanlığın bunu hak etmediğini fark edeceksin."

"Bütün insanlığı yok edince eline ne geçecek ki?"

"Planımı dinlemek mi istiyorsun?"

"Başka bir planın mı var?"

Oturmam için koltuğu işaret ettiğinde ayakta dikilip ayağımla ritim tuttum.

"Beni asla dinlemeyeceksin değil mi?"

"Şu an dinliyorum." dedim ciddi bir şekilde. Evet ciddi olabiliyormuşum.

"Aslında bütün insanlığı yok etmek istemiyorum. Sadece bu bölgeyi yok edeceğim. Daha sonra bir şekilde diğer yerleri bulacağım. Hepsi benden korktuğu için her yerde başa geçeceğim. Sadece bir süre onları umutlu hissedirip onları da kullanacağım. Beni kullandıkları gibi herkesi kullanacağım. "

Sen çıldırmışsın.

"Eninde sonunda elinde kimse kalmayacak!"

"Yaşayana binlerce insan var! Ve yaşamayı hak etmeyen binlerce insan var!"

"Kimse ölmeyi hak etmez!"

"Ben de bu halde olmak istemezdim! Barın da ölmek istemezdi! O daha on altı yaşındaydı. Ama insanlar onları kendileri için öldürdü!"

"Masum insanlar da var." diye mırılandım. Yaşamayı hak eden çocuklar vardı.

"Sence bunu düşünmedim mi? Masum insanları. Ama artık hiç biri umrumda değil. Masum sandığımız kişiler hiç masum olmuyor."

Onu anlamıyordum onu asla anlamayacaktım. Sadece bir intikam yüzünden binlerce insanı katletmesini asla anlamayacaktım. Ama buna izin vermeyecektim de.

"Ben de senin yaşlarındayken umutluydum. Bu haldeyken bile umutluydum. Harika dostlarım vardı ve güzel bir sevgilim. Beşimiz birbirimize çok bağlıydık. Ama zamanla hepsini kaybettim."

"Bu duyguyu biliyorum, ben de kardeşimi kaybedecektim. Ve eğer onu kaybetseydim ne yapardım bilmiyorum."

Sanırım başkanı suçlar dururdum. Ve ben de intikam almak isterdim. Siktir, ben Akad'a cidden benziyordum.

Kaçış•bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin