*48*

1.8K 249 241
                                    

•Altay•

Plan için bütün gece düşünmüş bu yüzden uyuyamamıştım. İlk sorun buradan nasıl çıkacaktım?

İkinci sorun, buradan nasıl çıkacaktım?

Üçüncü sorun çok farklı, nasıl çıkacaktım buradan?

Dört aklınıza bile gelmez, buradan çıkacaktım nasıl?

Beşi de tahmin etmişsinizdir.

Akad'ın başıma diktiği iki adam ile çıkmak neredeyse imkansızdı. Kahvaltı için ilk defa salona geçmiştim. Akad bile beni gördüğünde şaşırmıştı.

"İyi misin?"

Omuz silkerek masaya oturdum. Belli bir planım yoktu kafama göre ilerleyecektim. Belki kafasında bir şeyler kırar ve kaçardım? O zaman adamları da kafamı kırardı sanırım.

Hey ben onun oğlu isem benim emirlerime de uymaları gerekmez mi? Mafya işlerinde bunlar böyle olur. Hatta küçük bey falan derler. Keşke Akad dünyayı yok etmek yerine bir mafya adamı olsaydı.

"Bugün evde misin?" dedim tabağımla oynarken.

"Tekrar odama mı gireceksin?"

"Sıkılmıştım."

"Sana kızmıyorum sadece çok sinirlendim bir anda. Ama oğlum olduğun için odama girmen o kadar sorun olmadı. Eğer istersen o videoları izleyebilirsin. Onları tanımanı isterim."

"Onlar seni böyle görse ne düşünürdü hiç düşündün mü?"

"Onlar burada olsaydı böyle olur muydum?"

Bazen düşünüyordum Yiğit, Dora ya da diğerleri olmasa nasıl olurdum. Ama yine de bütün insanlığı öldürmek isteyecek kadar intikam dolu olmazdım. Ya da bir anca yüzlerce insanı bir canavara yem edecek kadar insafsız değildim.

"Bugün evde değilim," dedi ayağa kalkarken. "İstersen onları izleyebilirsin. Dışarı çıkmaya çalışma çünkü adamlarım kapıda olacak."

"Her şeyi bildikleri halde nasıl her daim yanındalar?"

"Onlar da benim gibi düşünüyorda ondan."

"Hiç kimse bu kadar cani olamaz."

Akad bir şey demeden dışarı çıkmıştı ben de masada yalnız kalmıştım.

Duvarda duran büyük portresine dil çıkarmıştım. Kendisine yaparsam bütün olgun Altay imajımı yok ederdim.

"Kaldık yalnız," diye mırıldandım kendi kendime. "Nasılsın Altay, acaba ben Altay mıyım? Nasılsın Barın? Sanırım bunu da beğendim. Çift kişilik bozukluğu yaşıyor gibiyim! Ve hâlâ yüksek sesle konuşuyorum. Kapıdaki adamlar bunları duyuyor musunuz?!"

Bir yol aramak için Akad'ın odasına geri girmiştim. Bu sefer tabletler masanın üstündeydi. Barın'ın tabletini alarak videoları açmaya başladım. Artık Barın ismi beni rahatsız etmiyordu. Hatta bayağı bu isimle bağdaşlaşmıştım bile.

"Selam Barın dayı," dedim gülen fotoğrafına bakarken. "Sence anahtarlar nerede olabilir? Ve sana dayı mı demeliyim amca mı bilemedim ama seni annemin kardeşi gibi görmek istiyorum çünkü Akad'ın kardeşi gibi olsan biraz tuhaf olurdu. Bilirsin o dünyayı yok etmek istiyor sense... Sensin işte."

Barın dayı bunları duysa benimle gurur duyardı sanırım. Evet o da bizim gibi normal değildi.

Elime annemle olan bir fotoğraflarını açarak konuşmaya devam ettim.

"Anne, Akad'ın odasında gizli bir geçit var mı? Bu arada fotoğrafta cidden çok hoşsun. Gerçekten sana çok benziyorum. Acaba Baran kime benzerdi? Olmayan ikiz kardeşimi özlemem normal mi? Bence kendi kendime konuşmaktan daha normaldir."

Kaçış•bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin