*38*

2.1K 285 293
                                    

•Altay•

Neredeyse iki gündür buradaydım. Ne kimseyle konuşmuştum ne de bir soru sormuştum. Sadece uyumuştum.

Akad'a güvenmek gibi bir hata yapamazdım. Bana zarar verebilirdi. Belki de mutantları öldüren bir kanım olduğu için beni öldürürdü.

Peki benim babamsa neden beni atmıştı? Şimdi neden geri istiyordu? Aklımda dönen onca soru ile burada kalmıştım.

Bana yine bir tablet verilmişti ama şifreler çok daha zordu. Bilgisayarım ile bağlantı kurmaya çalışmıştım ama bu çok zordu.

Bir şekilde onlarla bağlantı kurmam gerekirdi. Yiğit nasıldı? İyileşmiş miydi? Dora ile konuşmam gerekiyordu. Oradakiler iyi miydi?

Kapı açılıp Akad içeri girdiğinde yatakta diğer yöne dönüp battaniyeyi üstüme çektim.

"İki gün buraya alışman için yetti mi?"

"Buraya asla alışmayacağım."

"Aynı annen gibisin," dedi yatağın ucuna otururken. "O da senin gibi inatçıydı. Sen ona zarar veriyordun ama o yine de seni taşıyordu. Senin yüzünden bedeni zayıflamıştı. Hamile kalması bile çok zorken o seni doğurmak için kendini feda etmişti."

"Ve bu yüzden benden nefret mi ediyorsun?"

"Senden nefret etmiyorum," dedi bana doğru yaklaşırken. "Yıllarca senin hangi çocuk olduğunu bulmaya çalıştım Barın."

"Adım Altay." dedim sertçe.

"Merak etmiyor musun neden böyle olduğunu?"

"Etmiyorum." dedim omuz silkerken.

Kuduruyorum.

"Annenle ben aslında laboratuvar faresi gibiydik. Üstümüzde deneyler uygulanırdı. Daha on yaşındaydık ve üstümüzden tedaviyi aradılar. Ama sonunda bizleri birer yarı mutanta çevirdiler. Beş tane çocuktuk. Bir çoğumuz dayanamadı ve onları kaybettik ama annenle ben yarı mutant olarak hayata devam ettik."

"Nasıl yani?"

Gömleğini çıkartıp kollarını gösterdiğinde kollarını mutantlar ile benzer olduğunu gördüm. Bir metal kol ile dışarıdan bakıldığında kolu var gibi duruyordu ama aslında içinde ince bir mutant kolu vardı. Bu korkunçtu. Ve de iğrenç. Ama bunun on yaşında birinin yaşadığını düşünmek daha korkunçtu.

"Ben de mi öyle olacağım?"

"Hayır senin sorunun sadece kanın sen de bizim gibisin ama senin kanın öyle. Senin kanın virüslü."

"Senin böyle olduğunu biliyorlar mı?"

"Eski başkan biliyordu. Onu kim öldürdü sanıyorsun? Başa geçmek için ona kanımdan aktardım ve virüslü olunca atıldı. Bize yaptıkları yüzünden bunu hak etmişti."

"Bunu neden yapıyorsun? Tedaviyi bildiğin halde yıllarca sakladın!"

"Sadece intikam istiyorum."

"Zaten sana bunu yapana zarar verdin!"

"İnsanlar iğrenç varlıklar. Ve yaşamayı hak etmiyorlar. Onlar yaşadıkça bir sürü varlık daha zarar görecek."

"Sana yardım etmeyeceğim!"

"Yardımını istemiyorum. Sadece benimle kalmanı istiyorum Barın. Annen bunu isterdi."

"Adım Barın değil!" diye bağırarak ayağa kalktım. "Annem sadece benim mutlu olmamı isterdi! Benim için kendini feda ettiğini söylüyorsun benim yaşamam için yaptı bunu!"

Kaçış•bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin