•Dora•
Altay kollarımın arasında uyurken onu incelemekten kendimi alamıyordum. Altay diğer insanlara kıyasla çok masum biriydi. Yaptığı şeyler için ona kızamıyordum. Kendisi hakkında bilmediği bir sürü şey vardı. Neler olduğunu ben de merak ediyordum ama onu kaybetmekten de deli gibi korkuyordum.
Son yaşanılanlardan sonra Altay ile tekrar gülmeye başlamıştım. Onların gelişi ile bir neşe de gelmişti. Bir güneş gibi doğdular üstümüze.
Altay'a bütün kalbimle güveniyordum ama babası için aynı şeyi diyemeyeceğim. Altay buraya bir zarar vermezdi. Ama babasının zarar vermemesi için hiç bir sebepi yoktu.
Eğer işin ucunda Altay olmasıydı onu buraya alır mıydım bilmiyorum. Altay'ı üzgün görmeye asla dayanamıyorum.
Saçlarıyla oynarken başına kısa bir öpücük bırakmam ile gözlerini yavaşça açmıştı.
"Günaydın sevgilim." diye mırıldandığım da kollarını belime sarıp başını göğsüme yasladı.
"Günaydın." dedi sesli harfleri uzatarak konuşurken. "Bugün izin günüm bir şeyler yapacak mıyız?"
"Bugün av var güzelim biliyorsun."
"Doğru." diye mırılandı somurtarak. "Unutmuşum."
"Ama döndüğümde beraber vakit geçirebiliriz."
"Kendine dikkat et olur mu?" dedi kollarını belime daha sıkı sararken.
"Artık gelmek için bir sebebim varken kendime daha da dikkat ediyorum."
"Sebebin ben miyim?" dedi gülümseyerek.
"Bunu duymaktan bıkmayacaksın değil mi?" dediğimde sevimli bir şekilde başını sağa sola sallamıştı. Ya da bana her hali sevimli geliyordu.
"Beni sevdiğini duymaktan asla bıkmam."
"Ve ben de söylemekten." diye mırılandım başımı saçlarına gömerken.
"Çok vıcık vıcık bir çift olduk." dediğinde güldüm.
"Batı ve Umut kadar olamayız."
"Onlar zirve de." dedi gülerken.
O gülerken onu biraz geri çekmiş ve yüzüne doğru eğilerek dudaklarımızı buluşturmuştum.
***
Kahvaltıdan sonra ava gitmeden önce Altay her zaman ki gibi beni yolcu ediyordu. Her av öncesi istisnasız giderken yanıma gelirdi.
"Dikkat et kendine olur mu?" diye mırıldandı kollarını boynuma dolarken.
Kollarımı beline sardığımda yüzlerimizin arasında kısa bir mesafe kalmıştı.
"Gider ayak sevişin bir de." dedi Doğu kapıdan çıkıp bize bakarken.
"Sen bilgisayarın başında oyun oynasana abicim."
"Benden sadece bir yaş büyüksün Dora!"
"Sakın yaralı falan gelme ceza alırsın." dedi Çağla, Gizem'i öperken.
"Ben de veda öpücüğü alabilir miyim?" dedi Alper dudaklarını uzatırken.
"Veda falan yok!" dedi Yiğit, Alper'in omzuna vururken. "Eğer sağ salim dönersen beni öpebilirsin."
"Ya bu son öpücüğümüz olursa?" diye haykırdı Alper dram yaratırken. Bu çocuk geldiğinde beri tam bir drama kraliçesiydi.
"Eğer gözün açık gitmek istemiyorsan gelip beni öpersin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış•bxb ✔️
FantasyBütün hayatınızı sadece bir bina içerisinde geçirmeniz istense siz ne yapardınız? [12.04.2020-01.07.2020 ] [Düz yazı] [Fantastik/Distopya]