•Altay•
Bütün gece videoları düşünmüştüm. Eğer Akad bu videoları biliyorsa neden onları dinlemiyordu ki? Hani onlara çok değer veriyordu.
Bazen ona hak veriyordum yani yalnızlıktan böyle biri olmasına hak veriyordum. Ama yine de yapmak istedikleri güzel şeyler değildi.
"Uyuyor musun?" diye kapıyı çalarak içeri girdi Akad.
Ona cevap vermeyip uzanamaya devam ettim.
"Özür dilerim." dedi yatağın ucuna otururken.
"Neden?"
"Sana bağırdığım için. Seni incitmek istemiyorum Barın. Sen benim oğlumsun."
"Beni bu kadar önemsiyorsan planından vazgeç," diyerek doğruldum. "Onlara zarar verme, onların sonu da alt seviye gibi olmasın."
Tekrar hepsini katlettiğini düşününce sinirlenmiştim ama bu duruma hızlandırdığım için en çok kendime sinirliydim.
Onlarca insanın katili gibi hissediyordum. Bu beni hiç iyi hissettirmiyordu.
"Yapamam Barın."
"Her şey senin elinde!"
"Yapamam Barın sorgulama."
"Bana değer verdiğini sanıyordum ama tek umursadığın kendinsin."
"Beni her şekilde kötüleyebilirsin ama sana değer vermediğimi söyleme Barın. Sen kalan son ailemsin."
"Ama sen benim ailem değilsin."
Bunu dediğimde bir miktar vicdan azabı çekmiştim. Ama onu affetmem için uğraşmıyordu bile. Aksine ondan daha da nefret etmemi sağlıyordu.
Onlarca insanı öldüren birine baba diyemezdim. Ama bana attığı kırık bakışlar üzülmeme sebep olmuştu.
"Her şeyin bir nedeni var Barın."
"İnsanları öldürmenin bir nedeni olamaz."
"Bir gün beni affedeceksin."
"Bunu hiç sanmıyorum. Eğer böyle davranmaya devam edeceksen benden bir şey bekleme."
"Seni seviyorum oğlum."
Cevap vermeyip yatakta uzanıp diğer tarafa döndüm. Böyle yaparsa ne onu affedebilirdim ne sevebilirdim.
Her şeyi unutup iyi biri olsa bile onun affedebilir miydim? Alt seviyeyi gözünü kırpmadan yok etmişti. Ona güvenemezdim bile.
Akad odadan çıktığında dolan gözlerimi tavana dikmiştim. Kendimi katil hissetmemin bütün sebebi oydu. Ben sadece onları kurtarmaya çalışmıştım. Sadece daha fazla insan ölmesin istemiştim.
Kapı tıklanarak içeri girdiğinde daha önce tanımadığım biri yemek getirip bırakmıştı.
"Altay sensin değil mi?"
"Evet?" dedim tek kaşımı kaldırırken.
"Beni Nermin gönderdi."
Nermin? Yiğit'in annesinin ne alakası vardı? Yani tanıdığım tek Nermin adındaki kişi oydu. Burada olduğumu kimse bilmiyordu bile.
"Sen kimsin?"
"Çok zamanımız yok Akad az önce çıktı. Bir kan sorunu oluştuğunu söyledim öyle bir şey olmadığını fark edince buraya gelecektir. Bu tableti al. Yedeklerden bir tablet. Ve bu sefer dikkatli ol."
"Bana neden yardım ediyorsun?"
"Çünkü Nermin bana her şeyi anlattı ona da oğlu anlatmış. Akad iyi biri değil ve bunu hepimiz biliyoruz. Sana güvenmemi söyledi ve hepimiz sana güveniyoruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış•bxb ✔️
FantasyBütün hayatınızı sadece bir bina içerisinde geçirmeniz istense siz ne yapardınız? [12.04.2020-01.07.2020 ] [Düz yazı] [Fantastik/Distopya]