*37*

2.1K 285 256
                                    

•Alper•

Yiğit aldığı iğneden sonra direkt olarak uyumuştu. Şimdi ise sadece beklememiz gerekiyordu. Ve eğer tedavi gerçek değilse Altay'ı da kaybetmiş olacaktık.

O lanet yerden beraber kaçma hayalleri kurarken şimdi o tekrar o lanet yere düşmüştü.

"Akad içeri nasıl girdi?" diye sordum Güneş'e doğru. O kısmı kaçırmıştım. Biri mi içeri almıştı?

"Tedavi için bunu yapmak zorundaydım."

"Onu nasıl içeri alırsın?!"

Sanırım müneccim boku yedim.

"Tedavi için! İnsanlar için!"

"Bize ihanet ettin!"

"Sadece kendinizi düşünmeyin. Kurtaracağımız insanları düşünün. Eğer o kan ben de olsaydı ben de giderdim. Tedavi için bunu yapardım." dedi Güneş çıkmadan önce.

Boktan bir insanlık için dostumu satmazdım. Yiğit'in yanına oturup bir elimle elini tutup diğer elimi saçlarında gezdirdim.

"En azından iyi olacaksın sevgilim." diye mırılandım.

Hâlâ bizimle olacaksın.

O uyurken dışarı çıktığımda Çağla'yı Gizem'e sarılırken gördüm. Ağlıyor muydu? Siktir! Altay cidden gitmişti.

"Dora nerede?"

"Kafa dağıtmak için atış demeleri yaptığımız alana gitti." dedi Umut. "Yiğit nasıl?"

"Tedavi gerçekse bir kaç gün baygın kalıyormuş."

"Tekrar bizi kandırıyorsa ne yapacağız?" dedi Batı.

"Elimizdeki tek umut bu." diye mırılandım.

"Ya üstüme alınıyorum!"

"Mecaz anlamı öğren aptal!"

"Tedavi neymiş?" dedi Doğu yanımıza gelirken. "Altay'ın kanı falan mı?"

Müneccim boku mu yedin kardeşim?

"Cidden öyle mi?" dedi Etem şaşkınlıkla. "Altay yoksa artık başka insanları da kurtaramayız."

"Sadece Altay değil," diye mırılandım. "Mutant kanı da işe yarıyor."

"O zaten virüslü değil mi?" dedi Umut tek kaşını kaldırırken.

"Çok karışık," diye mırılandım. "Ama eğer gerçekse artık mutantları öldürmenin bir yolu var."

"Altay'ı geri getirir miyiz?" dedi Çağla. "Akad ona zarar vermez değil mi?"

"Sanmıyorum," diye mırılandı Gizem. "Sonuçta oğlu olduğunu söylüyor."

"Ona güven olmaz," diye mırılandı Doğu. "Bir şekilde Betşa ile bağlantı kurmaya çalışacağım. Belki Altay'a ulaşırız."

"Ben de bir Dora'ya bakayım," dedi Umut. "Etrafı yıkıp parçalamasın."

"Siz Yiğit ile kalsanız olur mu? Batı sen dediklerimi onlara anlat. Umut ben de seninle geliyorum."

"Dediklerinden bir Doğu anlamadım!"

"Yine bok olduk iyi mi?" diye mırılandı Doğu.

Umut bana 'geliyor musun' der gibi baktığında peşinden gittim. İçeri girdiğimiz de Dora okunu atış yerlerine doğru attı. Oranın adı atış yeri. Evet öyle.

Girmemizle okunu bize doğrulttuğunda kollarımızı kaldırdık.

"Sakin ol delikanlı," dedi Umut kollarını indirirken. "Sadece biziz."

Kaçış•bxb ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin