•Dora•
Altay ile konuştuktan sonra günüm ışık hızında güzelleşmişti. Sesini duymam bile bana yetmişti. İyi olduğunu bilmek güzeldi.
Ama bir yandan da sesini duymam onu daha çok özlememe sebep olmuştu. Şu an kollarımda olabilirdi ama o Betşa da yalnızdı.
"Girebilir miyim?" diye yavaşça kapıya vurdu Güneş. Onunla daha konuşmamamıştım. Onu kırmak istemiyordum ama ona çok sinirliydim.
"Uyuyacağım." diye mırılandım yatakta diğer yöne dönerken.
"Seni özledim. Abimi özledim."
"Neden onun elimden gitmesine izin verdin ki?"
Hâlâ ona dönmemiştim. Akad'ı buraya getirmesi beni sinirlendiriyordu. Ama Güneş'e hiç kızamazdım. Ona fazla düşkündüm. Annem ona iyi bakmamı söylemişti.
"Size göre şu an yaptığım ihanet gibi duruyor ama mantıklı olanı yapmalıyım. Tedaviyi bulmalıydım. Eğer bunu yıllar önce bilseydik annemiz yanımızda olurdu. Başka çocuklar da ailesini kaybetsin istemedim."
"Biliyorum çocukça davranıyorum ama onu özledim." dedim dolan gözlerimle. "Ve onu da kaybedersem kendime gelemem ben."
"Onu bir şekilde getirebiliriz. Belki de o orada iken Betşa'yı da sonsuza dek yok edebiliriz. Belki de her şeyi değiştirmek için bu bize büyük bir şans olur."
Yatakta doğrulup ona döndüğümde gelip bana sarılmıştı.
"Sen benim ailemsin Dora bana sinirli kalma. Benden nefret etme."
Güneş de ben de tamamen annemize benzerdik. Onda hep annemi görürdüm.
"Sen benim kardeşimsin Güneş senden nefret edemem."
"Söz veriyorum bir şekilde Altay'ı geri getireceğim. Artık tedavi de elimizde. Her şey çok güzel olacak Dora. Annemiz yapmayı istediği şeyi yapıp Betşa'yı da yok edeceğiz. Bizimle gurur duyacağına eminim."
Aynı şekilde onunda gözleri dolmuştu. Tekrar ona sarıldığımda ikimizinde ağlamaya başladığını fark ettim. Sadece iki hassas noktam vardı ve ikisi de şu an yanımda değildi.
"Yardımına ihtiyacım var," diye mırılandım. "Altay iki tüp kan aldığını söyledi. Diğer tüp duruyor mu?"
"Mutant mı avlayacağız?"
"Avlayacağım. Sen burada kalacaksın. Bu benim görevim."
"Yine on beş yaşındaki Dora gibi konuştun. Bon sondon boyok vo goçloyom."
Ben öyle konuşmuyorum. Ama on beş yaşındaki ergen Dora'dan her boku beklerim. Geçmişime güvenmiyorum.
"Ve sen hâlâ o çocuk Güneşsin."
Güneş de kırılgan bir çocuktu. Ama o hep önce masum insanları düşünürdü. Hasta olduğunda bile başta başka hasta olanların iyileştirilmesini isterdi. Güneş her şeyi insanlık için yapıyordu. Bu insanlığa değer miydi bilmiyorum ama en azından onun bir amacı vardı.
"Bugün seninle uyuyabilir miyim?" dedi gülümseyerek. "Abimi gerçekten özledim."
Annemizi kaybettikten sonra Güneş her gece benimle uyumaya başlamıştı. O yalnızken çok korkardı. Güneş yalnızlıktan hep korktu. Ve ben de onu yalnız bırakmayacağıma dair bir söz verdim.
Başımı gülümseyerek onaylar şekilde salladığım da gelip bana sarıldı.
"Işığı kim kapatacak?" dediğinde gülüp onu yataktan ittim. Kaşlarını çatarak bana baktığında ışığı gösterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçış•bxb ✔️
FantasíaBütün hayatınızı sadece bir bina içerisinde geçirmeniz istense siz ne yapardınız? [12.04.2020-01.07.2020 ] [Düz yazı] [Fantastik/Distopya]