BÖLÜM 22 ⚜ KURBAN EDİLEN ÇOCUK

3.2K 462 583
                                    


Görsel için plettfrie  'e teşekkür ederim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Görsel için plettfrie 'e teşekkür ederim. 💙

Alt Başlık ⚜ Öyle bir bataktı ki bu, kurtulmak için birinin ölmesi gerekiyordu.

"Abi?" derken içimde bir yerlerde üstü örtülen, tüm umutların saklı olduğu kutunun kapağı açıldı. O yaşıyorsa, annem ve ablam da yaşıyor olmalıydı. O iyiyse diğerleri de iyi olmalıydı. Ona doğru yürümeye başladığımda sinirli bir yüz ifadesiyle "Olduğun yerde kal!" diyerek sesini yükseltti. Kızgınlığını anlayabiliyordum ama beni bulmuştu, yıllar sonra ilk defa karşılaşmış, yaşadığımı görmüştü. Şu durumda birbirimizin boynuna atlamamız gerekmez miydi?

"Abi yaşıyorsun." Olduğum yerde durdum ama hala bir rüyada gibiydim. "Annem, ablam, onlar nerede? İyisiniz değil mi?"

Arkamdaki Aras "Onu nereden tanıyorsun? Senin abin yok ki." diye sorduğunda şokla ona baktım. Nasıl yani?

"Asıl sen eniştemi nereden tanıyorsun?"

"Enişte mi? O zaman Dila senin ablan mı?" Ablamı tanıyordu. Eniştemi tanıyordu. Şokla ona bakarken "Nasıl olur? Onlarla tanışıyor muydun?" diye sordum.

"Emir'in kampından. Onlar..." deyip cümleyi yarıda kesti. Ailem bunca zaman Emir'in kampında mıydı yani? Neden her şey Emir'le bağlantılı çıkıyordu?

"Emir mi? Siz bunca zaman orada mıydınız?" Bu sefer ki sorum abimeydi.

"Evet. Ablanlar orada, merak etme herkes iyi." derken yüzü biraz yumuşamıştı, bunu fırsat bilip tekrar ona doğru ilerlemeye başladım ama "Dur orada!" diye yükselmesi bir oldu.

"Neden?" Çatılan kaşlarım hüzünle havalanmıştı.

"Mirza arkanı dön!" dediğinde şaşırarak Aras'a baktım. Onun gerçek adını da biliyordu. Demek ailemle aylar önce tanışmıştı, benden bile önce. Aras'la göz göze geldiğimizde ikimiz de şaşkındık. Başının arkasını kaşıyarak arkasını dönünce Gökhan abim "Şura havlun nerede?" diye seslendi. Ses tonundan sadece şu anki duruma odaklanmış olduğunu anlayabiliyordum. Abi kafayı mı yedin sen? Beni bulmuşsun, şimdi buna mı odaklanacaksın?

"Şu çantanın en üstünde." dediğimde çantanın içinden aldığı havluyu açtı.

"Gel." Koşa koşa yanına gidip havluyu kendime sardıktan sonra sımsıkı sarıldım. O da bana sarıldığında işte şimdi kavuşmuş olduk. "Abi! Sizi hiç bulamayacağım sanmıştım."

Eli ıslak saçlarımı okşarken "Seni çok özledik be Şura." dediğinde gözlerim yaşardı. Gözlerimi yumup ona daha da çok sarıldım. Sanki onda ablamın, yeğenimin kokusunu da alacakmışım gibi, özlemimi gidermeye çalıştım. Birbirimizden ayrıldığımızda Aras'a gelebileceğini söyledi.

Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin