Bu bölüm çook içime sindi. Duygusuyla, düşüncesiyle dopdolu oldu. Umarım siz de fark edersiniz ve seversiniz. Bölümün 2.yarısını okurken Bilge kafayı yemiş değil de yazar çok modundaymış diyelim jgdjdkh
Alt Başlık ⚜ Işık'ın Kuralı
Küçük bir can ve onu kurtarabilecek tek can. Benim canım...
Yeğenimin sağlığı ya da o küçük canın daha başlamamış ömrü... Biz Berter'e sırtımızı dönmüştük ve onun zamanı tükenmişti. Ona sırtını dönen biz, öldüğünde bu kadar kahrolmaya hakkımız var mıydı? Öleceğini bile bile yapmıştık bunu. Ve onu kaybetmiştik. Oysa ki hayalet tarafın tek amacı, Berter, Deniz, annem ve ablamı kurtarmaktı. Ama yapamamıştık. İçlerinden birini kurtarırken diğeri ellerimizden kayıp gitmişti. Ve şimdi geriye kalan iki kişi tehlikedeydi.
"Ne?" derken dağılmıştım. Dudaklarım arasından çıkıp havaya karışan iki harf bile havada uçuşmuş, anlamını yitirmişti. İnanamıyordum. Bu kadar ani beklemiyordum.
Bizi getiren adam da şokla havaya bir küfür savurdu. Osman "Abi acele etti. Arif'le beraber gittiler." diye açıkladığında tekrar normal dünyaya dönüp mantıklı düşünme evresine bir adım atmıştım.
Kendini toparlayan Mirza "Emir'in yanına mı gittiler?" diye sordu. Sormak istediğim çok şey vardı ama bunların hiçbirini bu kişiler cevaplayamazdı. O yüzden ağzımı açıyor, konuşmak istiyor ama boğazımda düğümlenen kelimelerle dudaklarım, tekrar kapanmaktan başka bir çare bulamıyordu.
Osman'ın gözleri ona çevrildi. Cevap vermek yerine tekrar bizi getiren adama bakınca ondan onay beklediğini anladım. Adam öyle derin bir nefes aldı ki omuzları havalandı. "İçeri geçelim." dediğini duyduğumda aniden beynime üşüşen düşüncelerle bunu yapmayacağımı biliyordum. Emir'in tek kozu annem ve ablamdı. Onlar tehlikedeydi. Bilmediğim bu eve girip, tanımadığım birinin bir şey demesini beklemeye de hiç niyetim yoktu.
Adam başını çevirip bize baktığında tekrar etti. "İçeri girip konuşalım."
Başımı hemen Kapanın Sahibi'ne çevirdim. Elim direkt olarak bileğini kavradığında adama bakan gözleri beni buldu. Bir an kafası karışsa da bakışlarımdan her şeyi anlamıştı bile. "Bilge..." derken ikilemde olan ses tonu, bakışları ve düşüncelerini net bir şekilde seçebiliyordumç Nereye gideriz, gitsek bile elimizden ne gelirdi ki? İkimiz ne yapabilirdik ki? Ama burada da duramazdık. Eslem de buradaydı. İndiğimiz arabaya atlayıp kaçma fikrini aklımda tartıyordum ki hızla bahçeye giren arabayla bir anlığına dikkatim dağıldı. Kapı açılıp Fuat dışarı fırladığında Mirza'nın bileğini tutan elim gevşedi. Kahretsin! "Bilge! Mirza!" diye bağırırken yüzündeki o korku dolu ifadeyi gördüğümüz an koşmaya başladık.
Arabanın açık kapısından baktığımda Can'ın bedenine yaslanan Deren'in acıyla kıvrandığını görmek başımdan aşağı kaynar sular dökülmesine neden oldu. Hayır, hayır şimdi olmaz!
"Deren!" derken içli ses tonum sanki gırtlağımı sıyırarak ilerledi. Şimdi olmazdı. Hayır, olmamalıydı! Annemi, ablamı ve ölen küçük çocuğu ikinci plana atıp Deren'i arabadan çıkarmalarına yardım ederken kalbimin pompaladığı korku tüm bedenime sinsi bir kıvraklıkla yaydı. Emir şu an annem ve ablamı öldürüyor olabilirdi. Bir yanım bunu, öbür yanım da acıyla haykıran Deren'in durumunu düşünüyordu. Beynim patlayacaktı sanki. Şu an bu kadar şeye aynı anda nasıl dayandığımı bilmiyordum, aniden bir güç gelmişti.
Bizi getiren adam kucağından hamile eşiyle perişan halde olan Can'a "Yukarıda bir klinik var. Kadın doğum doktorumuz var." dediğinde hep beraber köşke girdik. Hiçbir şeyi mantığa oturtmaya çabalamıyordum. Bir de 'Burada niye kadın doğum doktoru var?' diye düşünmeye başlarsam beynimin mevcut olan tüm düşünme kapasitesini dolduracağımı düşündüm. O yüzden tek uğraşım Deren oldu. Asla girmem dediğim yere koşarak girdim. Herkesle beraber üst kata çıktım. Diğerleri dışarıda kalırken Can ve Eslem'le beraber içeri girdik. Doktor gelmemizi bekliyormuş gibi hemen Deren'i yatağa yatırttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDI
FantascienzaBilim Kurgu | Romantik | Her şey üç buçuk yıl önce Güney Afrika'da başladı. Güney Afrika'da Tabari adında elli iki yaşındaki bir teyzenin vücudundaki tüm kıllar döküldü. Bir hafta içerisinde gözleri görmez oldu ve tuhaf davranmaya başladı. Bir hafta...