BÖLÜM 10 ⚜ YAVRU CEYLAN

3.5K 561 407
                                    


Alt Başlık ⚜ Bilge'ye baktım, silahını bana doğrultulmuştu.


Yatan hastaya göz ucuyla baktım. Vücudunda bir sürü kanlı gazlı bez vardı, göğsü şiddetle inip kalkıyordu ve sol kolu omzundan itibaren morarmaya başlamıştı. "Bu adam iki saatte tedavi edilmez, burada da tedavi edilmez. Düzgün bir sağlık merkezinde tedavi edilmeli, yoksa kurtulamaz."

"Neyine güveniyordun o kadar, al işte gösterme zamanı." dediğinde ihtiyarın güvendiğim şeyin doktorluğum olduğunu düşündüğünü anladım. Allah kahretsin, şimdi beni hiç salmazlardı. Başka bir plan yapana kadar diğerlerinin güvenliğini sağlamalıydım, onları bu işe ben sokmuştum.

"Tamam o zaman, diğerleri gidip adamlarımıza haber versin ben de hastanızı iyileştirene kadar burada kalayım."

Adam "Bu herif uyanana kadar hiç kimse bir yere gidemez!" diye bağırdığında arkamdan gelen seslerle o yana döndüm. Orada olduğunu bile fark etmediğim bez kapıdan bir sürü silahlı adam girmiş, herkesi tutup dışarı çıkartmaya çalışıyorlardı. Fuat, adamın kollarından kurtulup yumruk attığında silahlar ona doğrultuldu ve herkes bir an için donakaldı. 

Arkamdaki şerefsize dönüp "Benim grubumdan kimseye bir şey olmayacak! Yoksa bu adamı da ben öldürürüm!" diye bağırdım. Ne ara benim grubum olmuştu, Allah kahretsin ben ne yapıyordum böyle?

"Oo tabi doktor. Götürün şunları!" O sırada bir adam daha gelip benim üzerimi aramaya başladı. Çantama bakmamıştı ama telsizim, bıçağım ve silahım gitmişti. Bu, üzerine düşüneceğim son şeydi. Hiç kimse bir şey anlamadan sürüklenerek dışarı çıkartılıyordu. Gitmeleri mi daha iyiydi, gitmemeleri mi? Bilge'nin yanımda olması mı daha güvenliydi, yoksa onların hep beraber olmaları mı? Bir yolunu bulup kaçarlardı belki de. Ben düşünürken Bilge kendi kararını kendi verdi ve "Durun durun! Bırak beni, ben hemşireyim! Bensiz onu iyileştiremez! Bıraksana!" diye bağırıp kollarından tutan adamdan kurtulmak için çırpınmaya başladı.

Şerefsize "Evet hemşireye ihtiyacım var, bırak onu." deyince şerefsiz, bırakması için adamına bir işaret yaptı. Bilge adamın kollarından kurtulduğu gibi bana doğru emin adımlarla yürüyüp tam yanımda durdu. Diğerleri zorla dışarı çıkartıldıklarında "Nereye götürdün onları?" diye sordum. 

"Sizin dikkatinizi dağıtmasınlar diye diğer çadırlardan birine götürttüm canım, korkmayın."

"Adamlarım dışarıda. Yaptığınız herhangi basit bir şeyde bu kamp yok olur." diye uyardım. 

Adam yapmacık bir tavırla konuştu. "Güvendesiniz korkma." 

Bilge'yle hastanın başına geçince kısık sesle konuşmaya başladı. "O kadar iyi oynuyorsun ki, neredeyse ben bile inanacağım." 

"İnanmalıyız. Herkes iyi olacak."

Adama dönüp hastanın neyi olduğunu sordum. "Kolundan vuruldu, vücudunda da kesikler var." 

Bilge "Siz mi yaptınız bunu?" diye sorarken ben ne zamandır bu halde olduğunu sordum.

"Üç gün oldu herhalde. Kimin yaptığı da bize kalsın yavru ceylan." 

O son dediğine kadar her şey normaldi ama ona yavru ceylan dediği an medeniyetim sona ermişti. Ani gelen bir öfke patlamasıyla şerefsizin üstüne yürüyüp yakasından tuttum. "O çeneni bana kapattırma şerefsizin köpeği!" 

Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin