BÖLÜM 35 ⚜ HAYALET TARAF

2.5K 399 808
                                    

Aşk-ı Memnu kapağımız, nasıl ama? ajajja

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aşk-ı Memnu kapağımız, nasıl ama? ajajja

Bütün entrikalar(ne entrikası ya ,entrika mı varmış?), bütün sırların çözüldüğü bölüme de bu yakışırdı. 

Alt Başlık ⚜ Benim adım Şura, soy adım Deniz.

Kıvrılmış dosyaları elime aldığım gibi düzelttim. İlk gördüğüm şey 'Şura Deniz' yazısıydı. Gözlerimi yumduktan sonra içime temiz bir nefes çekip devam ettim. İlk dosya tahmin ettiğimiz gibi Bilge hakkındaydı. Diğer sayfayı çevirdiğimde Bilge'nin kimlik bilgileri, aile kütüğü, Birlik eğitimi bilgilerinden 54'te yaşadıkları, aldığı rütbelere kadar her şey elimin altında duruyordu. Okusaydım onunla ilgili bilmediğim çoğu şeyi öğrenebilirdim ama hızla bir göz gezdirip sabırsızca sayfayı çevirdim. Bunları daha sonra okuyacaktım.

Diğer sayfada bir sürü resim vardı, şeffaf dosyanın içine konulmuş düzinelerce fotoğraf kağıdını gördüğümde elimi içine atıp kağıtları çıkardım. Hepsi Bilge'nin içerisinde bulunduğu fotoğraflardı. Sanırım bunlar Tarık'ın Bilge'nin ailesine gösterilmesi için çektiği fotoğraflardı

Bilge, Fuat ve Can'la beraber ciddi bir şekilde konuşuyor.

Deren elini onun koluna koymuş balkonda beraber kahkaha atıyorlar.

Klinikte birine pansuman yapıyor, Doktor tam arkasında konuşuyor.

Surların üstünden çekilmiş bir fotoğraf. Büyük ihtimalle yakınlaştırılmış. Kolunun tersine yüzündeki kanları silerken, ifadesi yorgun gözüküyor, diğer elinde de kanla kaplı bir bıçak var. Görüntüye bakarsak katil gibi gözükebilir ama o kadar değil ki, bir katil yerine bir kahraman gibi gözüküyor.

Diğer fotoğrafı çevirdiğimde bir an duraksadım. Zamanı geri alıp, seçimlerimizi değiştirebilme şansımız olsaydı bu fotoğrafa bakmamayı tercih ederdim. Onca an arasından bu anı seçerdim evet. Görüntü karşısında bir an nefes almayı bile unutmuştum, gördüklerim beynimin içinde taranıp, analizi yapıldığında hissettiğim bu şey bana delirdiğimi düşündürüyordu. Klinikte çekilmişti bu fotoğraf. Bilge, tekerlekli sandalyedeki Caner'in kucağına oturmuş kollarını boynuna dolamış korkak bakışları onun gözlerinde. Caner de yüzünü iyice ona yaklaştırmış, Bilge korkuyor ama o yaklaşmış, Şura istemiyor ama o gözlerini onun dudaklarına dikmiş. Nefessiz kalan ciğerlerimin beynime gönderdiği sinyalle içime gürültülü bir nefes çektim. O istemiyordu işte, bu fotoğrafın devamında ne olmuştu bunu düşünmek istemiyordum, istemiyordum ama aklıma bir sürü şey geliyordu. Bir sürü an... Kahretsin! Bunu kendine neden yaptın, neden istemediğin birinin sana yaklaşmasına izin verdin!

Fotoğraf kağıdı ellerimin arasında buruştuğunda onu tekrar dosyanın içine fırlattım. Sakinleşmeye çalışıyordum. İkinci dosyaya bakacaktım şimdi. Evet, o fotoğrafı gördüğümü unutacaktım. Unutamıyordum, daha önce bu ana benzer bir ana şahit olmuştum ama bu çok netti. O kadar yakınlardı ki. Nişanlanmıştı onlar. Neler yaşadıklarını düşünürsem bu işin içinden çıkamazdım. Geçmişte kalmıştı diye düşünmeliydim ama yapamıyordum. Hele elimin altındaki fotoğraf... 

Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin