Alt Başlık ⚜ Laboratuvar dedikodusu, en sevdiğim...
BUGÜN
Korhan'ın mektubu. Hiç boş durmamıştı. Mektup Konyadaki'nin ilaç için haber yolladığı gün yazılmıştı. Korhan haberleri duymuş ve kendini tutamamıştı belli ki. Neyine güvendiğini bilmiyor ve zihnimi onunla meşgul etme gereği duymuyordum.
Üzerimi giyinip odadan çıktığımda Bilge'nin mektubu okuduğunu gördüm. İşte bu olmaması gereken bir şeydi. Önce anlatmam, sonra seçenek sunmam gerekiyordu. Direkt mektubu okuması iyi olmamıştı. Şu bakışlarından bile biraz sonra olacakları tahmin ediyordum.
Beni dinlerse çözebilirdik.
Ama dinlemedi beni.
Haklı mıydı? Kendince haklıydı elbette ama günlerdir ona ve bebeğe bir şey olur diye geceleri uyuyamadığım anları, tüm gün ya ilaç bulunamazsa diye düşünüp kalp hastası olduğunu sanarak ya kızımızı kaybedersek diye tüm gün diken üzerinde oluşumu, endişelerimi, korkumu bilmesini isterdim. Beni anlamaya çabalamasını isterdim.
Haklıydı, kuralı bozmuştum. Haklıydı ama o sözlerden sonra orada duramadım. Bir şey söyleyip her şeyi daha da mahvetmek istemiyordum. Evden çıkar çıkmaz sakinleşmek adına hızlı hızlı yürümeye başladım. Haklıydı, kahretsin... Böyle olacağını biliyordum. En başından dinlememeliydim onları, öğrenmemeliydim bu durumu. O zaman bu olanlar hiç yaşanmazdı.
Haklıydı ama kendimi de haklı görüyordum.
Benim elimden gelenin en iyisi buydu. Ondan gizlemek istememiştim ve bulduğum ilk fırsatta ona anlatmaya karar vermiştim. Eğer gece biraz daha geç uyusaydı, dün öğrenecekti.
Yirmi dakikadır rüzgara karşı yürüyor ve içimde kalıp ona anlatamadığım şeyleri zihnimde tekrarlayıp durmaktan başka bir şey yapmıyordum. Beni dinlemeli, açıklamama izin vermeliydi. Yine başlıyordum işte. Böyle olmayacaktı. Adımlarımı kliniğe yönlendirirken bir karar almıştım.
Bu öfke ve kırgınlığın üzerine içimden konuşmak gelmiyordu. Onun da düşünüp bu durumun içerisinden çıkması için zamana ihtiyacı vardı. Aynı şekilde benim de bunu sindirmek, bir çözüm yolu bulabilmek için. Bu gece Tuğkan'ın nöbetini devraldım.
Yarın Adem gelecekti. Daha önce mektuplaşmış ama aşıyı buldukları zamandan beri bir türlü görüşememiştik. Uzun zamandır gelmek istiyordu, son mektubunda ise yarın geleceğini söylemişti. Bir gece bizim evde kalacak ve ertesi gün tekrar laboratuvara dönecekti. Tuğkan klinikten çıkarken ondan Bilge'ye nöbete kalacağımın ve yarın Adem'in geleceğinin haberini yolladım. Düşünmemek için nöbete kalmak iyi olur diye düşünmüştüm ama klinik bomboştu. Tüm gece hasta biri gelsin diye kapıyı gözetlemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDI
Ciencia FicciónBilim Kurgu | Romantik | Her şey üç buçuk yıl önce Güney Afrika'da başladı. Güney Afrika'da Tabari adında elli iki yaşındaki bir teyzenin vücudundaki tüm kıllar döküldü. Bir hafta içerisinde gözleri görmez oldu ve tuhaf davranmaya başladı. Bir hafta...