Alt Başlık ⚜ O, beni kendine doğru çekiyordu ama bundan haberi bile yoktu.
Caner'le ayrıldıktan sonra Sevil ablanın yanına gittim. İçim, Sevil ablanın üst katta Deren'e serum taktığını söylediğinde telaşla yukarı çıktım. Odaya girdiğimde Deren yatakta elini başına koymuş yatıyorken Sevil ablayla konuşuyordu. "Ne oldu?" derken nefes nefese kalmıştım.
Sevil abla "Bayılmış hanımefendi. Stres yapma, bebeğin durumunu bilmiyoruz diyorum ama kime diyorum?" dedi çatık kaşlarla Deren'e bakıp.
Deren'in başına gidip yatağa oturdum. "Sana ne dedim ben? Kendini de Can'ı da üzme demedim mi?"
Cevap vermeyince dudaklarımın arasından sesli bir nefes bıraktım. "Neden bilerek tüm kötü huylarını onun üzerine salıyorsun anlamıyorum. Yakında tahammülü kalmayacak."
"Kalmasın zaten! Benim ondan nefret ettiğim gibi o da benden nefret etsin, böylece peşimde dolanmayı bırakır!"
"O senin peşinde dolanmıyordu zaten! Aynı sokakta yaşayıp aynı işte çalışıyorsunuz! Bunu sen de biliyorsun!"
"Hayır ondan bahsetmiyorum ben. Bebeği öğrendiğinden beri sürekli benimle konuşmaya çalışıyor. Daha önce yüz kere söylediğimi, onun yüzünden neler yaşadığımı sen biliyorsun Bilge! Neden bilmiyormuş gibi konuşuyorsun şimdi?"
"Biliyorum evet ama artık işler değişti. Bebeği öğrendiğimden beri ona iyi davran diyorum. Bebeği senin taşıyor olman onun tamamen sana ait olduğunu göstermez. O ikinizin bebeği. Sakın onu Can'dan ayırmaya çalışma."
Söylediklerim karşısında Deren'in ağzı açık kaldı. O bebek Deren'in olduğu kadar Can'ın da bebeğiydi. Her ne kadar Deren kardeşim olsa da bu haksızlığa göz yummayacaktım. Can, Deren tarafından yeteri kadar görmezden gelinmiş, itilmişti. Bu tavrına devam ettiği sürece ben de Can'ın tarafında olacaktım.
Sevil abla "Kızlar tamam ortam gerilmesin. Haklısın Bilge ama Deren'in de haklı olduğu noktalar var. Şu an bunu tartışmamız kimseye iyi gelmeyecek. Lütfen aranızın kimse tarafından bozulmasına izin vermeyin." dediğinde aramızın bozulmayacağını biliyordum ama Deren'in dengesizliği aklıma geldiğinde bir an için tedirgin olup ona baktım. O da beklentiyle bana bakıyordu. Elini tuttum. "Kimse bizim aramıza giremez zaten."
Belli ki o da tedirgin olmuştu. "Umarım Minik Fare, teyzesine benzer." dediğinde birden o kadar yumuşadım ki. Deren'le birbirimize sarıldık. Geri çekilirken gözlerinden yaşlar akıyor "Şu an duygusal bir anne fareyim." diyordu.
Sevil ablayla gülerken o da yatağın diğer tarafındaki ayak ucuna oturdu. "Hayır ağlamak yok. Kendimi tutamayabilirim."
Deren gülüp akmaya devam eden gözyaşlarını silerken "O zaman hazır dedikodu oturuşu yapmışız, Bilge bana olanları anlatsın."
Sabahki mevzudan bahsediyordu, anlatacağım demiştim bir kere. "Çok da önemli bir şey yok aslında. Aras'ın ameliyathanede bayıldığı gün Sevil abla bana Aras'la birbirinizi çekiyorsunuz dedi ama tabi ki benim açımdan öyle bir şey yok. Sonuçta ben nişanlı biriyim." deyip sözü Sevil ablaya bıraktım. Gerçi artık değildim. Deren hem şok içerisindeydi hem de gülüyordu. "Nasıl yani?"
Sevil abla sözü devraldı. "Ben size baktığımda gördüğümü söyledim."
"Ne gördün ki? Sana bunu söyleten ne?" Bunu daha öncede sormak istiyordum. Sakince cevabını bekledim.
"En başından beri aranızda bir sürtüşme var zaten ama sanırım şu son damla oldu. O gün ameliyathanede Aras kucağındaki bebeği sana verirken gözleri parıl parıldı, yüzü maskeyle kapalı da olsa sana bakınca gülümsemesinin genişlediğini gördüm. Bebeği senin kucağına bırakırken sana bakıp çok güzel dedi ya, o an ikiziniz çok güzeldiniz. Gerçekten çok güzeldiniz. Ben o ortamda bile hissettim Bilge. Nasıl anlamadığını söylüyorsun inanamıyorum sana. Sen ne zaman odaya girsen ayağa kalkıyor, yavrum ya. Çok tatlı." İçimde bir şeyler oluyordu, neler olduğunu bilmiyorum ama tuhaftı. Sorun şu ki hiç de rahatsız hissetmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDI
FantascienzaBilim Kurgu | Romantik | Her şey üç buçuk yıl önce Güney Afrika'da başladı. Güney Afrika'da Tabari adında elli iki yaşındaki bir teyzenin vücudundaki tüm kıllar döküldü. Bir hafta içerisinde gözleri görmez oldu ve tuhaf davranmaya başladı. Bir hafta...