Bilim Kurgu | Romantik |
Her şey üç buçuk yıl önce Güney Afrika'da başladı. Güney Afrika'da Tabari adında elli iki yaşındaki bir teyzenin vücudundaki tüm kıllar döküldü. Bir hafta içerisinde gözleri görmez oldu ve tuhaf davranmaya başladı. Bir hafta...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alt Başlık ⚜Bozulan bu kalbim düzelse
"Allah uzun ömürler versin."
"Ciddi ciddi söylüyor bir de." deyip kahkaha atarken ben de ciddiyetimi bozup onunla beraber gülmeye başladım.
Kahkahası sona erdiğinde "Benimle ilgili güzel anıların yok. Neden benim için bu kadar uğraşıyorsun anlamıyorum." diye sordu.
"Geçen gece dedim ya, sen bize iyice borçlan da doktorluğunla hepsini ödemek zorunda kal."
Bunları derken aslında ona takılıyordum. O da gülen yüzümden anlamış olacak ki "Haklısın niyetini belli etmiştin, nasıl unutmuşum." deyip yüzündeki gülüşü genişletti.
Yüzü gülüyordu ama derinlerde bir yerde hüzünlü bir hissiyat saklıydı. İçten içe hissedebiliyordum bunu. "Anlatmadığın daha bir sürü şey olduğunu düşünüyorum."
"Benim mi senin mi?"
"Anlatacak bir olayım yok ki, senin yaşadıklarının yanında."
"Buraya nasıl düştün?" Kelime seçimi göz devirmeme neden olurken olayı özet geçtim.
"Ailemi bulamayınca gidecek yerim yoktu, aklıma burası geldi. Caner'le daha önce 34B'de tanışmıştık. Beni bu kampa önceden davet etmişti zaten."
"Caner'le burada tanışmadın mı?"
"Hayır 34B'de hastanede çalışırken Caner de ameliyat olmuştu. İlk orada tanıştık." dediklerimin ardından kaşları hafifçe çatılırken birden durgunlaştı.
"Caner'in durumu nasıl? Fizik tedaviyle iyileşmesi mümkün mü?" Sorusu içimi hüzne boğdu. Hastalığı iyileşmekten çok onu öldürmeye odaklıydı. Maalesef Caner iyileşmenin yakınından bile geçemezdi.
"Hayır bacakları düzelmez. Vücudu, bünyesi de çok hassas. Herhangi bir hastalık onun için çok tehlikeli yani."
"Hadi ya?" Gerçekten üzülmüş gibiydi.
"Bir kere grip olmuştu ama dediğim gibi, bünyesi çok zayıf. O kadar kötü oldu ki, gerçekten onu kaybedeceğiz sandık. Çok zor zamanlardı. Sonra toparladı çok şükür." Aklıma o gece yaşanan anlar dolarken sanki o görüntüler yok olacakmış gibi bir anlığına kaşlarımı kaldırıp gözlerimi kırptım.
"Senin sayende." Arkadan gelen sesle hemen oraya döndüm. Caner yüzünde sıcak bir gülümsemeyle ikimizin arkasında duruyordu. "Özür dilerim, sizi dinliyormuş gibi oldum ama uzaktan görünce yanınıza gelmiştim aslında. Benim hakkımda konuştuğunuzu duyunca da katılayım dedim."
