BİLGE'NİN ANLATIMINDAN OKUMAYI MI SEVİYORSUNUZ ARAS'IN MI?
Alt Başlık ⚜ Sanki bir kapı aralandı ve ben çoktan dışarı adımımı attım.
ERTESİ GÜN
"Gel şöyle."
Deren'in odasının kapısını açtıktan sonra yatağına oturana kadar koluna girdim. Ayak bileği burkulduğu için bir süre yanından ayrılmayacaktım.
"Sen olmasan ne yapardım ben?" Gülümserken yatakta yanına oturup elini tuttum.
"Asıl ben, sen olmasan ne yapardım?" Hayatımı sürdürmemde bana manevi destek veren tek kişi Deren'di. Bundan sonra da sadece o olacağını biliyordum. Neden yaşıyorum ki diye sorduğumda beni ayakta tutan, tüm sebepleri sıralayan oydu. Şu an ondan daha gerçek olan bir şeyim yoktu. Ne Caner, ne gerçek ailem... Caner'i ne kadar çok sevsem de onunla ilişkim bir kurguydu, belki o da Deren gibi kardeşim olabilirdi ama o yanlış yola girilmişti bir kere. Gerçek ailem ise tamamen bir boşluktan ibaretti. Haftalarca ormanda tek başıma onları aramıştım. Kampa girince Nuri amca tüm bağlantılarını kullanıp elinden geleni yapmıştı ama onlar yoktu. Belki onları bir daha hiç göremeyecektim bile. Tek ailem Deren'di. Her ne kadar ailemi bulacağım diye düşünsem de aslında tek gerçek dayanağım oydu, bundan sonra da o ve bebeği olacaktı.
"Dünden beri neyin var senin?"
"Yok bir şeyim." Ben de onun tek dayanağıydım, tabi ki durgunluğumu anlamıştı. Göz göze geldiğimizde kimi kandırıyorsun bakışlarıyla beni anlatmaya zorladı.
"Yanlış bir şey yaptım ve bu ortaya çıktı..."
"Ne? Ne yanlışı yaptın?" Bakışları söylediğime inanmıyormuş gibiydi.
"Aras'la ilgili. Detayları anlatırsam tekrar yanlış bir şey yapmış olurum. Ve yaptığımdan daha kötü bir olayla yargılanıyorum. Tuhaf olan ise Aras'ın bunu yaptığıma gerçekten inanıyor olması. Benim iğrenç biri olduğuma inanıyor. Bu muameleyi görmek... Koydu sanırım."
"O Aras'ı var ya. Tam iyi biri gibi diyeceğim ,yine fikrimi değiştirtti! Ne anlamadan sormadan böyle bir karara varıyor!"
"Ben de ona aynı şeyi yaptım. Birbirimizi tanımadığımız için güvenmememiz normal ama onca şey yaşadıktan sonra. Deren o çadırda, ormanda neler yaşadık biz? Ne kadar güvenmediğimizi düşünsek de birbirimizin hayatlarını kurtardık. Bunlardan sonra nasıl hala buna inanabilir? Ona bir şey oldu diye hüngür hüngür ağladım ben, o tehlikede diye saçımı kestim. Bir şey kanıtlamaya çalışmak için yapmadım ama o da bunların farkındayken beni bu hainliği yapabilecek biri olarak görmesi çok saçma! İnandığına inanamıyorum, eğer gözüme baka baka söylemeseydi asla da inanmazdım." İçten içe belki de gideceği için beni uzaklaştırmaya çalışıyor diye düşünsem de bunu sırf kendimi rahatlatmak için uydurduğumu biliyordum.
Deren kaşlarını çatmış şokla yüzüme bakıyorken "Bir dakika bir dakika ne yaptım dedin?" diye sordu. Elini saçlarıma götürdü, kısa yerleri gördüğünde ağzı açık kaldı. "Yok artık! Senin saçlarını hiç bu kadar kısa görmedim."
"Diğerleri aynı durumda olsa yine aynısını yapardım." Onları kurtarmak için saçımı keserdim ama o kadar telaşa kapılıp saçımı yanlış yerden keser miydim acaba?
"Yapardın biliyorum. Tuhaf bir şekilde Aras'la arkadaş olduğunun da farkındayım. Ama anlamıyorum Bilge, gerçekten anlamıyorum. Onun sana yaptıkları malum, e senin ona yaptığın da. Ciğerini deldin, basit bir şey mi bu? Siz nasıl arkadaş oldunuz? Ben bunları ne ara kaçırdım?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDI
Ficção CientíficaBilim Kurgu | Romantik | Her şey üç buçuk yıl önce Güney Afrika'da başladı. Güney Afrika'da Tabari adında elli iki yaşındaki bir teyzenin vücudundaki tüm kıllar döküldü. Bir hafta içerisinde gözleri görmez oldu ve tuhaf davranmaya başladı. Bir hafta...