BÖLÜM 34 ⚜ NE ZAMAN YAKALADIM SENİ

2.4K 395 352
                                    

OY VERMEYİ UNUTMAYIN LÜTFEN.

Alt Başlık ⚜  Kapanın Sahibi biz ebelenelim mi ya? Ben vazgeçtim, oynamayacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alt Başlık ⚜  Kapanın Sahibi biz ebelenelim mi ya? Ben vazgeçtim, oynamayacağım.

"Ne diyorsun yani sen şimdi?" diye sordum karşımdaki koltukta havluya sarılıp oturan Tarık'a.

"Dosyaları bildiğini Caner'den öğrendim. Nuri amca seninle konuşmayayım diye beni kendi evinde göz önünde tutuyor. Caner'le fırsat bulduğumuzda buraya geldim direkt."

Mirza öfkeyle konuştu. "Uzatma da dosyalarda kim var onu söyle!"

"Dosyalarda kim olduğunu kimseye söylemem."

"Lan niye geldin o zaman!" diye celallendiğinde ben de aynı şeyi düşünüyordum.

"Dosyalarla ilgili ne konuşacağız o zaman?" diye sorduğumda Mirza'yla olan bakışmasını kesip bana baktı. En son yaşanan kavgadan sonra ilk defa aynı ortama girmek zorunda kalmışlardı o yüzden ortamdaki gerginlik hat safhadaydı.

"Senden gizlemelerinin mantıksız olduğunu düşünmeye başladım. Eninde sonunda öğreneceksin sonunda. Ben sana açık açık söyleyemem ama yol gösterebilirim."

"Neden bunu yapasın?" diye sordum, neden ona güvenmeliydim ki?

Gözleri bir anlığına yere inip tekrar beni buldu. Üzgün olduğunu görebiliyordum. "Hak veriyorum sana. Ama bir zamanlar yakın arkadaş olduğumuzu unutuyorsun. Ben ailemi kaybettim Bilge, senin de göz göre göre bu fırsatı elinden kaçırmanı istemiyorum."

"O ne demek? Ailem güvende değil mi? Ne fırsatı?" Birden telaşa kapılmıştım. Tarık samimi gözüküyordu, eskiden tanıdığım Tarık gibiydi ama ona güvenmemem gerektiğini haftalar önce kanıtlarıyla öğrenmiştim.

Mirza konuşmaya başladı. "Ortada öyle bir şey olsa Nuri Bey bunu sana söylerdi."

Ben düşünürken Tarık devam etti. "Söylerdi evet, söylememesinin nedeni onları koruyabileceklerini düşünmeleri ve başka bir şey daha var."

Çoğul eki kullanmasıyla ikimiz de aynı anda sorduk. "Kimlerin?"

Tarık pot kırmış gibi göz kenarlarını buruşturdu ve devam etti. Konuşurken dizini titrettiğini fark ettim. Rol yapmıyordu, hata yapmıştı ve vücudu ondan habersiz bu hatasına tepki vermişti. Bu yalan olamazdı. "Size yol göstermeye geldim. Daha fazlasını beklemeyin benden. Eğer istemiyorsanız şimdi giderim. Zaten en fazla yarım saatim var."

"Anlat." dedim.

"Emir deli gibi Şura Deniz'i arıyor bunu biliyorsunuz. Ve onun burada 54'ün korumasında olduğunu öğrendi. Bu batikon olayı, hepsi Şura'yı almak içindi ama başarısız oldu. Yine de pes etmez. Onu istiyor." Bana baktığında yutkundum. Göz bebekleri büyümüş, dirseklerini dizlerine yaslayarak heyecanla konuşuyordu. "Ama hiçbiri umurunuzda olmasın, 54'teyken güvendeyiz."

Yedi Saniye Virüsü | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin